Okul çağında coğrafya dersi işlerken hangi ilin nesi meşhur olduğunu bir çırpıda sayardık. Aydın’ın inciri, Diyarbakır’ın karpuzu, Tokat’ın yaprağı… Hepsini bilirdik.
Şimdi tüm Türkiye özelinde meşhur olan bir şey var, o da vergiler.
Bugünlerde nur topu gibi 3 vergimiz daha oldu. Buna göre dijital hizmet sağlayıcıları tarafından sunulan her türlü reklam hizmetleri vergiye tabi olacak. Ayrıca otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti, buralarda sunulan yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ile havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi hizmetler için ‘konaklama vergisi’ alınacak. Üçüncü yeni vergimiz daha çok zengin kısımları ilgilendiriyor; ‘Değerli konut vergisi’ Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce belirlenen, değeri 5 milyon TL ve üzerinde olanlardan konutun fiyatına göre vergi alınacak.
İddiaya göre sırada bekârlık vergisi var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süre önce, “Gençlerimiz genç yaşta evlenemiyor. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da evde kalıyor” açıklamasında bulunması üzerine bekârlardan ‘evde kalma vergisi’ alınacağı ve AK Parti’nin konu ile ilgili yasa teklifi hazırlayacağı iddia edildi. Gerçekleşir mi bilinmez ama yürürlüğe girerse şaşırmam.
Toplum olarak yeni vergilere ve mevcut vergilerin zammına alıştırıldık. İşte bence sıkıntı burada. Bununla ilgili bir fıkra var. Onu sizinle paylaşarak yazımı tamamlıyorum.
Padişahın birisi vezirine sorar, ‘Vergiler ne kadar ?’ Veziri der ki, ‘Şu kadar, bu kadar falan…’ Padişah yüzde 40 civarında artırın der, artırırlar. Sonra vezirine ‘Git bak bakalım halkın arasına karış tepki var mı ? Durumlar nasıl kol kaçan et...’
Vezir halkın arasına karışır dinler saraya döner der ki; ‘Sultanım hafif söylentiler var.’ Padişah… ‘İyi iyi demiş biraz daha artırın vergileri’
Dediğini yaparlar ve artırırlar...
Bir süre sonra vezire ‘Git bak durumlar nasıl ?’ diye emir verir. Vezir yine halkın arasına karışır dinler durumu gözetler saraya geri döner...
Sultanım çok kızmışlar bağırıyorlar, çağırıyorlar durum iyi değil…
Padişah, her zamankinden bir kat daha artırın o zaman der...
Artırırlar vezirine yine emir verir, ‘Git dolaş halkta nasıl tepki var’ der.
Vezir soluk soluğa saraya gelir, ‘Sultanım halk sokaklara döküldü öfke var, isyan var, kavga var!...”
Padişah dinler vezirini ve iki kat daha vergilerin artırılmasını söyler artırırlar. Vergileri padişaha karşı gelmek elbette olmaz..
İki gün sonra vezirini çağırır git halkın arasına bana bilgi getir durumlardan.
Vezir korka korka gider halkın arasına karışır o da ne herkes memnun hakır hakır herkes gülüyor koşarak saraya geri döner...
‘Sultanım, sultanım… Halkta hiç bir şikayet yok. 7’den 70'e herkes katıla katıla gülüyor...’
Padişah...’Bunlar işi öğrendi, işte bu iyiye işaret değil acil vergileri kaldırın der…’
Fıkra bu ya sanırım katıla katıla gülmeyince vergilerin artması kaçınılmaz olacak.
Ne dersiniz hep beraber kahkaha atmaya!...