Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyeti yazdım.
Evet sevgili okurlar, bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97.yıldönümü.
Hepimize kutlu olsun.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Gebze bölgesinde de dün öğleden sonra bayram kutlamaları Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başladı.
Bugün de Hükümet konağı girişinde tebrikat kabul töreni yapılacak, hemen ardından kutlama ve resmi geçit törenine geçilecek.
Biliyorum bugünkü törenler eskisi gibi olmayacak.
Malum bir de koronavirüs çıktı.
Salgın gölgesinde 29 Ekim kutlanacak.
Okul çağımdaki 29 Ekim coşkusunu hatırlıyorum da, nerede o eski 29 Ekim’ler diyorum.
O zamanlar kutlamalar statta yapılır, Alaettin Kurt Stadı ful çekerdi. Öğrencisi, velisi, stat önünde köftecisi, çekirdekçisi, baloncusu kısacası herkes aynı coşku ve heyecan içerisinde 29 Ekim’i kutlardı.
Bir başkaydı o günler.
O zamanlar 50. Yıl Chrysler Okulu bando takımında borazancıydım. Eski 29 Ekim’ler de bando takımına seçilmek, şimdilerde milli takıma seçilmek gibi bir şeydi. Günlerce törenlere hazırlık yapar, yeri gelir uykusuz kalırdık.
Tören gününde de hakkının verir, alkış yağmuruna tutulurduk.
Eve dönerken de sanki kahraman gibi karşılanırdık.
Bugün Cumhuriyetimizin 97. yılını eski günlerdeki gibi olmasa da gururla onurla kutlayacağız.
Cumhuriyeti çok kolay kurmadık. Meşakkat, zorluk.
Sıfırdan başlayan mücadele ruhu ve bugünlere gelmemiz.
Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Cumhuriyeti bugünlere getiren ve katkı veren herkese minnettarız.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
Cumhuriyetimizin kutlu ve mutlu olsun.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.