Allah’a hamd ve sena eder. Önderimiz, örneğimiz, liderimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) salat ve O’nun aline, ashabına, kıyamete kadar o kutlu yoldan ayrılmayan Müslümanlara selam olsun.
Bu günlerde Kur’an ayı Ramazan’ın ilk günlerini idrak ediyoruz. Ramazan ayı denince Müslümanların yüzünde bir sevinç hasıl olur. Hz Ömer’e (R.A) atfedilen bir sözde öyle der; “Mümin Ramazan ayının girmesine sevinir. Tıpkı kurak bir tarlanın suya kavuşması gibi yüzünde gülücükler, hayatında surur hissedilir. Çölleşen yüreklere Kuran pınarından bir içim su”
Aklın, akılcılığa yenik düştüğü. İnsanın hümanizme (insanı yüceltmeyi amaçlayan bir düşünüş), kadının, feminizme feda edildiği, hayatın boş işlerle heba olduğu, bireyin özgürlüğe esir kaldığı, iradenin hevaya teslim olduğu bir ortamda bizler, bu kutlu zaman dilimlerinin neresinde duruyoruz?
Bu Kur’an ayı Ramazan’da kendimizi Kuran ölçeğinde tartıya vurmanın tam vakti. Bu terazide nitelik, nicelik, sadakat, samimiyet, kalite, vefa, kapasite ve daha nice güzelliklerimizi ortaya çıkarmalı.
Kur’an ayında kendi yüzümüzü görmeli ve bu kriterlerle, kendi gerçeğimizle yüzleşmeliyiz. Sezai Karakoç Kuran ayı Ramazan’da tuttuğumuz oruç için şöyle der; “Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak demektir. Yalnız insan özlemez, oruçta insanı özler.” Hayatı anlamlandırıcı ve hayatlaştırıcı unsur olan vahiyle özdeşleşmek gerekiyor. Yaşamın karanlık ve kapalılıklarını Allah’ın nuruyla netleştirmek kaçınılmaz bir görevdir bizim için. Ta ki, bu sayede tövbe, ıslah ve takva yoluna yönelip olmamız gereken “varoluşu” gerçekleştirelim.
Yürümek; canlı olmanın işaretidir. Canlılık göstergesidir. Her canlı yaşamını sürdürebilmek için yürümek zorundadır yürüyenler varmışlardır hedeflerine, hareketlerine hareket katanlar canlılığını sürdürenler yürüyenlerdir. Yarınlarına yönelik iddialarının sürdürenler yine yürüyenlerdir.
Yeryüzü insanlar için yürüyüş alanı kılındı. Müminler yeryüzü Yürüyüşünde “alayı ıllıyyın” yeni hedefler. Müşriklerin yürüyüşü ise “esfeli safiline” yöneliktir. Yürüyüşlerini vahiyle programlayan insanlar, “Rahman’ın has kulları ise; öyle kimselerdir ki yeryüzünde tevazu (vakar) içinde yürürler.” (Furkan 23). Yükümlü kılındığımız bu zorunlu yürüyüşte bizi bekleyen zorlukları bilmemiz adımlarımızı ona göre atmamız gerekiyor. Ramazan bizlere yaşamımızın amacını, anlamını, akışını Vahyin kontrolü altında yürümemizi sağlasın. Yazıma Kur’an’ı Kerim’in sıklıkla vurguladığı Bakara suresinin 208. ayetini meali ile son veriyorum; “Şeytanın adımlarına uyumayın zira o size apaçık düşmandır.”