Çok şükür merhameti sonsuz olan Rahmân'ın ipine sarılınca sıyrılıp kurtulamayacağın dert yok, hiç bir dert, derdi verenden büyük değil.
Bazen ülkelerin kaderleride insanların kaderleri gibidir. Bazı insanlar vardır, omuzuna dağ devrilmiştir. Karşıdan bakan İçin çok zor görünür o dağın altından kalkmak. O dağki ; aslında içindeki madenlerle yığılmıştır insanın üstüne. Yeterki insan bu bilince sahip olsun. Dağın içindedir zaten kurtuluş ümidi. O dağ yıkılmıştır ki üstüne, üzerindeki ölü toprağını atsında bir yol bulsun zirvelere. Zirve diyorum, manzarayı seyretmek için zirvelere tırmanmak gerekir. İşte o dağ, kendini bileni, kurtuluş ümidini kesmeyeni zirvelere taşır. Zaten zirve adamları, öncü liderleri, Bilge kişileri bu zorluklar meydana getirmiştir.
Ülkelerde aynı kaderi yaşar. Bir avuç müslümanın üzerine dünya çöker. Süper güçler soluk aldırmazlar, evlerini yıkarlar, bulduklarına işkence ederler, zayıflarla dalga geçerler. Onurlarıyla, şerefleriyle oynarlar. Gök ekini Biçer gibi yeni doğmuş bebekleri ve anneleri katlederler. Ama o dünyanın üzerine kapandığı bir avuç müslümanın dilinde bir ayet dökülür; “Mü’minlerin içinden öyle yiğit erkek ve kadınlar vardırki , kimileri Allah’a vermiş oldukları sözü yerine getirdiler ve bu uğurda canlarını verdiler. Kimileride Allah’a verdikleri sözü yerine getirmek için beklemektedirler”. Sözü kendilerine can olmuş , kan olmuş, dizlerine derman olmuş, yüreklerine su serpmiş yeniden dirilmelerine ışık olmuştur.
İnsanlığın bir kısmıda bu zülme sessiz kalarak o bir avuç müslümana zülmeder olmuştur. Bu dünyada ruhunun dilini anlayan ülke kalmamış mı? Yada kaç kimse kalmış. kaç kişi var..?
Merak ediyorum;
Ey Filistin, ey Gazze. Ey Doğu Türkistan, ey miammar , ey Suriye, ey dünyanın zindanlarında masum bir şekilde hayatını sürdürmeye devam eden medrese-i yusufiyyenin öğrencileri. Sizi sessizliğinizde dinleyebilen ya da sükûnetinizde anlayabilen birine,
Kaç kez rastladın yada rastladınız?
Susmak.!!
Cümle'nin istirahat halidir.
İstirahat bitince çıkan cümle dinç olur.
Çok konuşup cümleyi yorma, yoksa cümle alem yorulur...!demiştir Mevlana. Yada bu sessizlik büyük bir müjdenin habercisi mi? Bi türlü anlayamadım ve kafam çalışmadı.
Cümle'nin istirahat halidir.
İstirahat bitince çıkan cümle dinç olur.
Çok konuşup cümleyi yorma, yoksa cümle alem yorulur...!demiştir Mevlana. Yada bu sessizlik büyük bir müjdenin habercisi mi? Bi türlü anlayamadım ve kafam çalışmadı.
Bir gün ne hikmetse canım çay içmek istedi ve tanıdığımın çalıştığı çay ocağına gittim. Beni gören arkadaşım dört numaralı masayı işaret etti ve oraya oturdum. Sonra kendisi geldi hal hatır sorduktan sonra dedi ki; Ne alırsınız? dedi arkadaşım.
Dedim:
"Açlığı bastıracak değil de içimdeki hasreti , zülmü ve acıyı bastıracak ne var?"dedim. Sonra arkadaşım garsona seslendi
Usta, dedi:
"4 numaralı masaya bi çay.
Dedim:
"Açlığı bastıracak değil de içimdeki hasreti , zülmü ve acıyı bastıracak ne var?"dedim. Sonra arkadaşım garsona seslendi
Usta, dedi:
"4 numaralı masaya bi çay.
Evet. Ne yapalım bazen insan anlamıyor insanın dilinden ve çaya döker içini tıpkı benim gibi.
Nede güzel demiş Mevlana;
"Ayıplarım seni ey gönül;
hal bilmeze hal sorarsın,
bülbül dururken kargadan gül sorarsın..."Dediği yerde buldum kendimi.
"Ayıplarım seni ey gönül;
hal bilmeze hal sorarsın,
bülbül dururken kargadan gül sorarsın..."Dediği yerde buldum kendimi.
Geçen sene yaz aylarında istanbula gelen Gazzeli “Hüseyin” adında bir arkadaşım vardı , bi türlü kader bizi Yanyana getirmemişti. şimdi Gazze’de. Bazen yazarak dertleşiriz kendisiyle. Bir hafta önce bir resim gönderdi. Sonra o resim her yerde yayınlandı. Bir çadırın içerisinde suyun ve çamurun arasında yatan iki kardeşin resmini göndermişti. Baktım baktım ağladım o masumlara. O evlatlarla buradaki ülkemdeki evlatları karşılaştırdım, ve sonra kendi evlatlarımı karşılaştırdım boğazımın düğümlendiğinin farkına vardım utandım utandım utandım. Ne deyim bi şey bulamadım denilecek, söz çok ama sözden anlayan yok.
Bütün insanlığın en büyük utancı bu fotoğraf. Hafızalarımızdan silinmesin. Yazık insanlığa. Yetkisi etkisi olan herkese yazıklar olsun. Tüm dünyaya yazıklar olsun. Kınamaktan öteye gidemiyoruz. Bu resim daha görülenler. Ya görülmeyenler….
Ne diyeyim sözü “hicrani” söylesin.
“Sen gidince
Paslı prangalar vurdum dilime..
Sustum
Sustum
Ve hep içime konuştum..”
Ahh keşke Bir Demet Çiçek Olup, yârin kelamının arasında kalsam.
Yârin Göğsünde Solsam.
Esen kalın güzel insanlar.