Bir ülkenin en büyük zenginliği tabiatıdır.
Günümüzde iklim krizi gibi bir problemle baş etmeye çalışırken yaşadığımız yeşil alanların tahribatını engelleyemiyoruz. Sıcaklık artışı, kuraklık, aşırı hava olayları şiddetleniyor ve plansız şehir planlamalarıyla kırılganlığımız artıyor. Orman yangınlarında ciddi sayıda artışlar gözlemleniyor doğa bir nevi yaşam alanlarımızı, yaşam alanlarını elimizden alıyor.
Yaptığımız sürdürülemeyen kaynaklar, yaktığımız bir kibrit, doldurduğumuz denizler, atmosfere saldığımız gazlar ve birçok örnek. Farkında olmadan, iyileştirmek isterken, daha çok doymak isterken nefes alacağımız alanları kesiyoruz.
Türkiye’de son 10 yılda 27 bin 150 orman yangını meydana gelmiş. Sorgulanması gereken bir şeyler var. Sadece iklim değişikliğine bağlı bir orman yangını değil bu?
2007 yılında çıkan büyük yangından sonra “Ağaçlandırılacak” açıklamaları yapılan Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik Koyu’nda bulunan Pina Yarımadası imara açılarak otel dikilmişti. Unutmadık! Ormanlarımız hiçbir şekilde yapılaşmaya açılamamalı iklim krizinin olduğu dünyamızda ormanları yapılaşmaya açmak intihar olur, çok geç olur.
Ayrıca ormanlar bizleri toprak kayması, erozyon ve sel gibi felaketlere karşı da koruyor. Tek bir ağaç bile yaprakları aracılığıyla şehirlerdeki ısıyı engelleyebiliyor. Daha serin ve nemli bir hava sağlıyor. Kahramanmaraş merkezli deprem, Şanlıurfa ve Adıyaman’da yaşanan sel felaketi, yanlış yapılaşma ve beraberinde getirdiği birçok yoksunluk neticesinde hayatlarından olan insanlar. Sorunları gözler önüne seriyor.
Kocaeli için düşünürsek, her ne kadar sanayi kenti olarak bilinse de yeşil ve mavinin buluştuğu kentlerden biri. Çok sayıda doğal güzelliğe ev sahipliği yapıyor.
2004 yılında Kocaeli’de kişi başına düşen yeşil alan miktarı yalnızca 0,4 kareyken aradan geçen 18 yıllık süreçte kişi başına düşen yeşil alan miktarı 32 kat artarak 13,05 metrekareye ulaştı. Ayrıca millet bahçelerinin yanı sıra çok sayıda park inşa eden ve kent sakinlerini yeşille buluşturan Büyükşehir İzmit Millet Bahçesi, Karamürsel Millet Bahçesi, Derince Sağlıklı Yaşam Parkı gibi dev projelerinin yapımı ise sürüyor.
İklim değişikliği ve ormanların betonlaşmasına ket vurmak için hazırlanan 2030 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ormanların korunmasına özel bir önem veriyor. ‘Karasal Yaşam’ hedeflerini içeren (amaç 15) ormanlar açısından şöyle bir yol haritası çiziyor:
*Ormanlar, dağlar, sulak ve kurak alanlar gibi tüm karasal ekosistemleri korumak, verilen zararı tersine çevirmek.
*Ormansızlaşmayı durdurmak, yeniden ağaçlandırmayı artırmak.
*Çölleşme, kuraklık, sel veya tarım gibi kaynaklı faaliyetler nedeniyle bozulan arazileri eski haline getirmek.
*Biyoçeşitlilik kaybını durdurmak, yasadışı avlanmayı sona erdirmek, korunan bitki ve hayvan türlerinin kaçakçılığının yapılmasını engellemek.
*Sürdürülebilir orman yönetimini her düzeyde finanse etmek.
Bugün yeşil bir gelecek için ne kadar savaşıyoruz?