Kıymetli okurlarım; hayat çok enteresan, bir saniye sonramızın ne olacağından, başımıza ne geleceğinden habersiz bir yaşam sürüyoruz. Bu yaşamımızda; yüce yaratan bizlere, yaşamış olduğumuz dünyada, istikamet üzere olup hayatını sürdürmüş ve hayat mücadelesini en güzel sonla hitama erdiren peygamberler göndermiştir. Bizlerde bu gönderilen örnek insanların, yaşayış tarzlarıyla hayatımızı ikame ettirirsek, hayatımız bir anlam kazanır.
İnsan bazen plan yapar. Bu planlarımızı kaderi ilahi bozabilir. İşte bu anda ve her an Allah’a kul oluşumumuzun yüce vasfını harekete geçirmeliyiz.
Montaigne bir sözünde “öyle ayrıdır ki, insanın aklıyla, kaderin planladığı” der. Öyleyse iki halde de hayatımızı iyiye en güzele göre düzene koymamız gerekir. İki dünyada da rahata erdirebilelim.
Dünya Hayatı bir sınav yeridir. Karşılaştığımız insanlarda, olaylarda vb. hayat tarzlarımız bizlerin sınavıdır. Şu dünyamızda hem kendi hayatımızı hem de dünyamızı mamur etmek bizlerin elindedir. Çare hayatımıza bakış tarzındadır.
Osho, bir sözünde “kendi başına bir ışık ol, ödünç alınmış ışıkla yaşama” der. Bu demektir hayatımızda bir gül olup kokmak, bir mum olup etrafımıza ışık saçmamız lazım.
Zaman ve mekanlar sayılmayacak kadar nimetlerle donatılmıştır. Aslolan yaratılan her şey biz insanlığa hitap ediyor. Yeter ki bütün olaylara marifet gözüyle bakabilelim.
Bizler, insanlar olarak marifet erlerinin yollarını takip edersek bu güzelliklerden istifade ederiz. Sizlere bu haftaki yazımda Alvarlı Efe Hazretleri’nin insana bakış açısını anlatmadan geçemeyeceğim.
“Hazer kıl kırma kalbin kimsenin cânını incitme
Esir-i gurbet-i nâlân olan insânı incitme
Tarîk-i ışkda bi-çâreyi hicrânı incitme
Sabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân’ı incitme”
Yani demek istiyor ki üstat; ‘Sakın kırma kimsenin kalbini, kimsenin canını incitme. Dünya gurbetinde esir olmuş, tutsak olmuş, figan eyleyen canı incitme. Aşk yolunda çaresiz bir çareyi ayrılığın yol açtığı onulmaz acı çekiyor. İncitme sabırlı ol Hergelen belaya karşı. Unutma ki incittiğin o kalp ‘Allah’ın’ evidir’ der.
Ne güzel bakmış hayata. Ne güzel görmüş hakikati. Selam olsun hakikat erlerine, selam olsun bu sırra mazhar olanlara.