Bu soru adamına göre, Türkiye’de ya da İslam dünyasında, yahut diğer ülkeler ve vatandaşlarında farklı farklı yorumlanır ve cevapları vardır. Siz kimsiniz sorusuna herkesin muhakkak bir cevabı vardır. Biz Amerikalıyız, Türk’üz, Müslümanız vb.
Herkes ayrı ayrı cevap verir. Kökleriyle barışık olan toplumlar kısa ve öz cevap veriler. Vermiş olduğu cevapla soruyu soran aldığı cevapla tatmin olur. Diğer taraftan kökleriyle bağı kopmuş ya da kökü olmayan toplumlar, bu soruya parçalı cevaplar verirler.
Bizler de siz kimsiniz sorusuna parçalı cevaplar verenlerdeniz çünkü kendini kaybetmiş toplumlardan biriyiz. Dünyada kendi milli sınırları dışında da yaşayan, nice eserleri nice akrabaları ve nice adetleri olan bir toplumuz. Bu güzellikleri yurt dışına çıktığımızda, bir kitap okuduğumuzda, ya da İslam’ın ümmet bilincinin perçinlendiği dünya Müslümanlarını bir araya toplayan Arafat’ta (hac) bu güzellikleri görürüz ve öyle deriz “Aynı bizim gibi düşünüyorlar, atalarımız eserler yapmış, yardımlarına koşmuş. Ve onlardan (diğer parçalarımızdan) gördüğümüz sevgi sayesinde huzurlu ve geçmişimize karşı teşekkürü bir borç biliriz. Çünkü parçamızı gördük bize benzeyen bir yerlerde.”
Biz yer, yurt, mekan konusunda da kendimiz değiliz. Siz kimsiniz sorusuna vereceğimiz cevap yine köklü bir cevap olamıyor. Mekanlardan bir örnek verirsek okuduğumda çok şaşırmıştım. Bursa’nın güzel büyük bir dağı var. “Uludağ” 1926 yılından önceki adı ‘Keşiş Dağı’ymış. Gidenler bilirler orada bir manastır varmış. Ceddimiz atamız çok güzel tarihten notlar tutarlarmış. O manastırı içine alaçak şekilde Uludağ’ın adına “Keşiş Dağı” demişler ve kimse rahatsız (keşiş lafzından) olmamış.
Biliyor musunuz İslam’ın emirleri doğrultusunda hareket eden bu medeniyetten bu gibi isimlerden kimse rahatsız olmuyor. Herkes rahatça hareket edebiliyorlar ülkemizde. Herkes ibadetlerinde özgür. Mahkemelerinde kendi kanun ve hukuk kurallarına göre hükmedilirmiş. İslam’ın bu güzelliği o toplumda çok güzel yer etmiş.
Şu anda mekanda bile kaybolmuşluğumuz ne kadar çoktur. Hatta yapılan bir araştırmada; ülkemizde yer ve mekan adlarının değişikliğiyle ilgili ( il, ilçe, köy vb.) elli binden fazla yerlerin isimleri değiştirilmiş. Hal böyle olunca “siz kimsiniz?” Sorusuna vereceğimiz cevap; fazla derinlere gidemiyor. Soyadlarımız bile belirli bir yerde tıkanıp kalıyor.
Kıymetli okurlarım; bu konuyla ilgili yazımın devamını ileriki haftalarda devam edeceğim. Bütün doğrular “Haktan” hata ve kusurlara bizlere aittir. Başarı Allah’tandır. Ne mutlu başarabilenlere.