Kıymetli okurlarım. Okumuş oluğum bir kitapta yazar dostluğu kısımlara ayırmış. Bende bu haftaki yazımı bu dostluğun kısımlarına ayıracağım. Bakalım bizler dostluğun neresinde olacağız.
Dostluğu kaliteli olanın, aklı da kaliteli olur. Akı, nimeti yüce rabbimizin biz insanlara sunduğu, en yüce bir nimettir. Aklı olamayanın, dünya ve ahirette sorgusu suali olmaz. Akıllı insanın aklının daha da kaliteli olması akıllılarla beraber olmasından kaynaklanır. Mansur; Zübeyr’in oğlu müseyyebe; aklın mayası nedir? diye sorduğunda, “O’da; akıllılarla bir ve beraber olmaktır” demiş Aklı güzel olanın dostluğu da güzel olur.
Dostlar dört kısımdır. Birincisi hem yardım eder, hem de yardım ister. Dostluğun icabı olarak yardımda bulunmak ve kendi ihtiyacı anında, istifade etmek yönüyle ödünç para veren kimseye benzer. İkincisi; ne yardım eder, ne yardım ister. Bu kısımda olan insanlar, hayır ve şerden habersiz olduklarından Dost değildirler. Kendilerinden bir şey istendiğinde ona yanaşmazlar. Düşman değildirler ki hıyanet ve kininden ya da zarar vermesinden endişe edilsin. Şerri göstermediği için kınanmaz ama hayrına da göstermediğinden teşekkür edilemez. Üçüncüsü, yardım ister fakat kendisi yardım etmez. Bu durumda olan insanlardan hayır umulmaz. Kendinden bir şey istemediği halde ellerinden ve hilelerinden de emniyet yoktur. Böylelerinin dostlukla kardeşlikten nasibi de yoktur.
Dördüncüsü ise yardım eder, fakat yardım istemez. Bu özellikleri taşıyan insanlar ümmetin hayırlıları, yaratılışları icabı herkese iyilikte ve yardımda bulunur. Onların üzerinden bela musibet ve benzeri zararları def etmeye çalıştıklarında bile insanlara yardımda bulunur. İnce ve şefkatli gönülleri ile kimse tarafından ağır ve çekilmez bulunmazlar yani kınanmazlar hatta bir sıkıntı veya belaya uğradıkları zaman bile inançlarının gereğini yerine getirmekte asla tereddüt etmezler. Ne mutlu kalitesi yüksek, ahlakı düzgün, insanlığa faydalı olanlara.