Kıymetli okurlarım, aranızda Cahit Zarifoğlu’nu okuyan var mıdır bilmiyorum. Zarifoğlu ekmek için öyle der. “Gel ekmek keseyim seni” dizesini okuduğumda içim bir hoş olmuştu. Bu dizede rızık endişesini aşmış bir insanın sevinci ve ekmeğini kardeşi için kesen bir insanın iç huzuru var. O andan itibaren ekmeğe bakış açım daha da değişti.
Çevremde tanıdığım insanların (yüz kişiden doksan dokuzu) hepsi gurbet ehli insanlar. Sorduğumda niçin buralarda mesken tuttun diye. Aldığım cevap “ekmek parası” aynen bizim için “ekmek” kutsaldır. Kutsal olan ekmeği kardeşinle, komşunla, tanıdığın, tanımadığınla paylaşmak daha da kutsaldır.
Peygamber efendimiz ekmek için “ekmeğe hürmet ediniz” diye buyuruyor. Bunun İçin atalarımız ekmeğe adıyla seslenmeyi kaba bulmuşlar ve ekmek için bilmem duydunuz mu? “nan-ı aziz” (aziz ekmek) demişler. Ekmeğin üzerine yemin eden, yerde ekmek görünce onu önce öpüp sonra kaldıran, lokantada ya da evimizde yemek yerken bir parçası yere düştüğünü görüp alıp, sağına soluna bakıp bir üfleyip sonrada “ekmek pislik tutmaz” deyip yediğimiz çok olmuştur. Bizler köklü bir medeniyetin çocuklarıyız çok şükür.
Nimete nankörlük etmemeyi daha küçük yaşlarda öğrenmişizdir. Hafif aşağıda bir ekmek görsem onu alır göbeğimizden yüksek bir yere kor ve derim evlatlarıma “biz bunun için buralardayız” ve sonrada Allah aç ve susuz bırakmasın diye rabbime dua ederim ve ederiz.
Bizler ekmeğin nasıl elde edildiğini çok iyi biliriz. Merak ediyorum, buğdayın yolculuğuna şahit olmayan biri şu dizelerden ne anlayacaktır. “bu rüzgarla şimdi çoktan unuttuğum/tarlalarda başaklar eğiliyor.” Demem o ki, bu neslimize ekmeğin emeğini öğretsek belki bu kadar israfı önleyebiliriz.
Biz ekin biçerken rüzgarın buğdayın başaklarına dokunduğu zaman çıkan o güzel seslerle bizler büyümüşüz. O çıkan seslere seslerimizi yoldaş eylemiş bazen kurandan bir ayet okumuş, bazen bir iki mısra türkü söylemiş olduğumuz çoktur.
Öyleyse ekmeklerimizi israf etmeyelim. İsraf ile insaf kelimeleri birbirine çok benzer. Bu benzeyiş sesin yahut kafiyenin çok ötesinde bir şeydir. Bir nevi belki de bir ikaz. O halde israf edenleri insafa davet edelim.
Burada sadece ekmeği ya da diğer yiyecekleri israf edenlere seslenmiyorum. Son zamanlarda birçok haberlere konu olan stok yapan insanlara da sesleniyorum. Eğer Allah’a inanıyorsanız güveninde. Herkes kendisine takdir edilen rızıktan ne eksik alır ne de fazla.
Evet. Ekmek azizdir. Mübarektir su gibi. Bereket bu ikisi üzerinden gelir. İlhamda aynı. Öyleyse, “her şeyin annesi sensin. Fırından gelen güzel koku” der şair.
Esen kalın güzel insanlar.
Dilinize, yüreğinize ve kaleminize sağlık hocam. Selam ve sevgiler.