Kıymetli okurlarım; Bazen dilim alışmıştır hep söylerim. bizler köklü bir medeniyetin çocuklarıyız. Diye. Burada ki kök ifadesinin iyice anlaşılması İçin, Çınar ağacından bir misal vererek anlatmak istiyorum.
Ceddimiz Osmanlılar, genelde yapmış oldukları eserlerin yanına Çınar açları dikmişlerdir. Bu ağaçlardan bazıları günümüze kadar gelmişler ve hala yaşamlarına da devam ederler. Bu asırlık ağaçlar , bizim geçmişimizin kadimliğini yani köklülüğünü simgeleyen birer ağaçtır. Bu ağaçları görünce hep geçmişim ( tarihim) gelir aklıma.
Tabi ya kucak kavuşmayan bir gövde, heybetli dallar, altına oturduğumuzda bizi serinleten yapraklar ve hışırtılarıyla huzur bulduğumuz anlarımız çok olmuştur. Peki ya ; onu böyle haşmetli yapan nedir? Kökleri değil midir? Bizim dışardan görmüş olduğumuz, gövdesi ve dalları kadarıda yere kök salmıştır o ağaçların. O, Çınar ağacını böyle ihtişamlı yapan kökü değil midir? İşte gelenekte budur. Geleneğimizi bizler geçmişimizden ( tarihimizden) alırız. Yani köklerimizden. Köklerimizden aldığımız gıda ile günümüzün yapraklarını yeşertiyoruz. Her mevsim yeni bir dal , yeni bir yapraktır. Bizde öyle olmalıyız.
Yani demem o ki; bu günün ağacı sensin. Dalı sensin ama kökünü unutma. Çünkü kökünden besleniyorsun. Geleneki; gelene- ek yapman lazımki daha ilerilere gide bilesin. Ve gidebilelim.
Sel akar kum bırakır, insan akar eser bırakır. Sözü bizlere düstur olması lazım. Benim, senin , onun, bizim, sizin, onların hepsinin hepimizin gelene- ek olarak eser bırakmamız lazım gelir. Çünkü bizlerin geçmişleri , geçmişlerimiz öyle yapmışlar. İşte O güzidelerden bazılarını bu haftaki yazıma almayı uygun buldum.
Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?
İncinsen de incitme.
Diyen
Hacı Bektaş Veli,
Yaradılanı sev, yaradandan ötürü.
Diyen
Yunus'u,
Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.
Diyen
Hacı Bektaş Veli'si,
Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene
Diyen
Pir Sultan Abdal'ı,
Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?
Diyen
Veysel'i,
Kötü insanların türküleri yoktur.
Diyen
Neşet Ertaş'ı,
Bütün aşklardan yücedir, insanın insanı sevmesi.
Diyen
Mahsuni'si,
Sana düşman
Bana düşman,
Düşünen insana düşman,
Vatan ki;
Bu insanların evidir, sevgilim
Onlar vatana düşman.
Diyen
Nazım'ı,
Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.
Diyen
Ahmed Arif'i,
Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir Barıştır.
Diyen
Yaşar Kemal'i
Var...
Yani bu kadim topraklarda kin ve nefret yeşermez.
Her şeye rağmen sevgi yeşerecektir...
Kardeşçe,...
Ah Aynen Özdemir Asafın dediği gibi ..
Acaba çok yağsa yağmur temizlenirmi bu kirli Dünya...
Şeyh Galibi, Avni, Cahit Zarifoğlunu,Sezai Karakoçu, Abdürrahim Karakoçu , Necip Fazılı. Mehmet Akifi vb. Daha neleri bu çınarlardan beslenmişler ümmete örnek şahsiyet olmuşlar.
Gelene- ekyapanlar çok kıymetli insanlardır.
İslam ; medeniyet , kavramının temelini tevhid oluşturur.
Ne mutlu geçmişiyle barışık yaşayanlara.
Ne mutlu arkasından eser bırakan, güzel insanlara.
Esen kalın.