Olanca büyüklüğüne rağmen küçük, olanca akıllılığına rağmen aciz, olanca donanımına rağmen yetersiz, olanca kalabalığına rağmen yalnız, olanca hırsına rağmen ölümlü... “İnsan”
“Ahsen-i takvim” (en güzel surette) üzerine yaratılan insan. İçerisindeki cevheri yakaladığında melekleri geçtiği ve geçeceği de kitabımızda anlatılmaktır. Eğer insan kendisinin farkına varırsa gerçek değer ve haysiyetini bulur. Yazıma yıllar önce okuduğum bir hikaye ile devam edeceğim.
Bir gün bir genç babasına sorar.
Hayatın değeri nedir?
Baba cevap vermek yerine; “Al şu taşı markete götür” der. Eğer fiyatını soran olursa, “iki parmağını kaldır ve bir şey söyleme” der.
Genç, markete gider ve bir kadın sorar.
-Bu taş ne kadar? “Onu bahçeme koymak istiyorum” der. Genç iki parmağını kaldırır bir şey söylemeden, Kadın, “İki dolar mı? Alıyorum” der.
Eve giden genç, “Bir kadın iki dolara almak istiyor” der. Babası gence bu sefer aynı taşı bir müzeye götürmesini söyler. Eğer alıcı çıkarsa hiç bir şey söylemeden sadece iki parmağını kaldırmasını söyler. Genç müzeye gider ve bir adam taşı almak istediğini söyler. Genç bir şey söylemeden iki parmağını kaldırır. Adam, “İki yüz dolar mı? Alıyorum” der. Genç şok olur. Eve gider ve babasına bir adam iki yüz dolara alacağını söyler.
Adam bu sefer aynı taşı son olarak, değerli değerli taşlar alıp satan dükkana götürmesini ister. Dükkan sahibine bu taşı göster ve fiyatını sorarsa sadece iki parmağını göster. Genç değerli taşlar satan dükkan sahibine taşı gösterir ve “gence bu taşı nerden buldun? Bu taş dünyada çok ender bulunan taşlardandır. Bunu almalıyım” der.
Ne kadar diye sorar. Genç iki parmağını kaldırır aynı şekilde. Adam, “Alıyorum iki yüz bin dolara” der. Genç ne diyeceğini bilemez babasına koşar.
“Baba bir adam bu taşı iki yüz bin dolara almak istiyor” der. Babası da, “Bak oğlum. Şimdi bu hayatın değerini anladın mı? Şimdi anladın mı? Nereden geldiğin, nerde doğduğun, teninin rengi, ne kadar zengin bir ailede doğduğun önemli değil. Önemli olan kendi bilmen kendini nerde konumlandırdığındır. Çevreni oluşturduğun insanlara karşı kendini ne şekilde taşıdığın. Tüm hayatını iki dolarlık bir taş gibi hissederek yaşayabilirsin. Bu senin elinde fakat her insanın içinde bir elmas vardır. Değerini bilen ve içindeki elması gören insanlarla, kendimizi bir market ya da mücevher dükkanına koymaya tercih edebiliriz. Ayrıca başka insanlarında değerini görmeyi tercih edebiliriz. Başka insanlara kendi içindeki elmaslarını görmelerini söyleyebilirsin. Ne mutlu içindeki elması görebilenlere. Ne mutlu hayatın anlamanı anlayanlara
Ne mutlu “Eşref -i mahlukat” sırrına erenlere.
Anlamlı ve değerli bir yazı olmuş.
Hocam ağzına sağlık