İslam kelimesi, üç mastara ifade edilir. Teslimiyet, silm ve selamet
Teslimiyet mastarına göre İslam; Allah’a teslim olmak, boyun eğmek, emirlerini tutmak, yasaklarından kaçmamaya çalışan kimse, anlamına gelir.
Silm mastarına göre ise İslam; barış, huzur, mutluluk, saadet anlamına gelir.
Selamet mastarına göre ise İslam; kurtuluş, mutluluk, saadet anlamına gelir.
İslam aslında selametten gelir. Yani “Allah’a teslim olan kurtuluşa erer. Allah’a boyun eğen kişi rabbiyle, toplumla, tabiatla barışık yaşar. İç ve dış dünyası mutlulukla dolar.
İslam; insanlığın değişmez değerlerinin öbür adıdır. İkinci Abdülhamid Han’ın dediği gibi “Unutulmamalıdır ki dağ taş İslam İslam’dır” der. İslam; her an değişen, zaman ve mekanların değişmez değerlerinin ortak adıdır.
İnsan ise “eşrefi mahlukat” sırrına mazhar olan mükemmel bir varlıktır. Dağ taş, kevnu mekan, sayılamayacak nimetler insanlar için yaratılmıştır. İnsan mahlukat sıralamasının en üstünde yer alır.
Bu insanın mükemmel donanımından kaynaklanır. Böyle mükemmel şekilde potansiyele ve donanıma sahip olan insana bir kullanım kılavuzu gerekmektedir. Bu kullanım kılavuzunun adı İslam’dır.
Öyle ise insan İslam’la huzurla ve mutlu, İslam’la dünü ve bu günü dolu dolu, yarını ise insanlığa ışık saçacak umut doludur.
Kendisi Hz. Yusuf misali zindanda dahi huzurlu, kendisi Hz. İbrahim misali ateşe dahi atılsa teslimiyeti tam, kendisi Hz. Eyyüb misali hasta olsa da rabbine güveni tam.
Ne mutlu insanlığın huzuru İslam’ı bulabilenlere, ne mutlu İslam’la yaşayıp, bu güzel davayı gönülden gönüle ulaştıranlara, ne mutlu İslam’la yoğrulun yiğitlerle…