Bilmem duydunuz mu? Young’la ilgili bir hatıra anlatılır. Young bir gün, bir kızıldereli kabilesini ziyaret eder. Kızılderelinin adı Dağ gülü imiş. Onlarda böyle enterasan isimler kullanırlarmış. Kızıldereli reisiyle konuşurken aralarında şöyle bir konuşma geçer. Young der ki; “Dağ gülü’ne siz ne ile düşünürsünüz?” Dağ gülü şöyle cevap verir; “Bu soruyu ben size sorsam ne derdiniz?” der. Young başını göstererek “biz bununla düşünürüz” der. Dağ gülü Güler. “Bizim onunla ( kafayla akılla) hiç işimiz olmaz” der. Kalbini göstererek dağ gülü; “Biz bununla düşünürüz” der.
Evet kalple düşünmek, kalp ile anlamak düşüncelerin en güzelidir. Belki akıl (kafa) sadece menfaatlerini arama, egoyu tatmin etme gibi işlere sevk edebilir insanları. Yalnız kalp dediğimiz zaman; en azından, biraz, vicdan, merhamet, vefa ve diğerkamlıktan bir değer çizer bizlere.
Her varlık zıddıyla kaimdir. Akıl sadece egonun emriyle kalmaz. Bizler bir Müslüman olarak düşündüğümüzde fiziki boyutla algıladığımız zaman bazı olaylar, bizleri üzebilir. Ama mana boyutuyla (kalp) anladığımız zaman bizim için bir değer olabilir. Mesela yağmur yağar. Bu normaldir. Yalnız Müslüman kalbiyle nazar ettiği zaman. Yağmur yağmurluktan çıkar rahmete dönüşür. İşte Müslüman medeniyetinin güzelliği bu değil midir? Çünkü rahmet dirilticidir. Ölü toprağı suyuyla diriltir. Bu rahmet olayı, kalbin görüntüsüdür. İşte akıl; bu duygusal boyutu göz ardı eder. Çünkü aklın yeteneği yoktur. Kalp ise böyle değildir.
Akıl çok büyük nimettir. Ancak, kalp akla kurban edilmemelidir. Kur’an- Kerim’de sık sık rabbimiz akla vurgu yapar ve der ki “hiç akıllanmadınız mı? Aklınızı hala kullanmayacak mısınız?” burada anlatılan kalbi bir akıldır. Bizim salt ya da rasyonel dolarak düşündüğümüz akıl değildir. Hikmetli bir akıldır. Tevekküllü bir akıl, ferasetli bir akıldır. Alem gördüklerimizden ibarettir der. Rasyonel akıl lakin kalbi akıl; görünen bir nesnenin arkasında ne manalar olduğunu nakleder bizlere. Ve bu gibi olaylar, hem tarihimizde hem de yaşadığımız zamanlarda görünmeyen manaları tek tek görmüşüzdür. Hz Ali (R.A), “Ben Allah’ın; Allah olduğunu benim istediğimi vermediğinden anladım” demiştir.
Peygamberimiz “vücutta bir et parçası vardır eğer o düzgün olursa, bütün vücut düzgün olur. Eğer o; bozuk olursa bütün vücut bozuk olur” demiştir. Yine şair öyle der.” Biz büyüdük kirlendi dünya.” Evet kalbimizde iyilik, güzellik, vefa daha nice güzel hasletleri bıraktık. Mevlana öyle der. “Kalp denizdir dilse kıyı. Denizde ne varsa kıyıya o çıkar.” Bir düşünmemiz lazım düşüncelerimizle ne kadar kirlettik dünyamızı.
Öyle değil midir; kalbimizin sesini dinlesek, vicdanımızın sesine kulak versek, vefayı öğrensek, empatiyi öğrenseydik böyle mi olurdu bu güzel dünyamız. Ne mutlu kalbinin sesiyle bir kalp medeniyeti kurmayı amaçlayanlara.