Kıymetli okurlarım; İnsanlık aleminin bireyleri olarak bizlere yüce yaratıcı, bir takım görevler yüklemiştir. Bu görevler sayesinde insanoğlu varlığa hükmetti. Bu hüküm ise insanlığı yeryüzünün Halifesi kıldı.
Bu makam ( halifelik ) kendisinin emrine verilen, varlık alemini gelişi güzel kullanmasını geçerli kılmaz. Eğer gelişi güzel kullanılırsa orada o varlığa ve varlıklarda zulüm hasıl olur. Zulmün olduğu yerde ise kaos hiç eksik olmaz.
İnsanlık; bazen yaratılış gayesini unutmuş, yeryüzünü kaos kaplamış, ümitler tükenmiş. İnsanlık iflas edeceği zamanlarda da, yüce yaratıcı insanlığa rehber olacak peygamberler göndermiştir. Bu peygamberlerin görevi; insanlığa unutmuş olduğu değerleri anlatmak, yeryüzünü tekrar imar ve mamur etmek, bu iyilik ve güzellik sayesinde de kişinin yaratıcısı ile arasındaki muhabbetliği ve samimiyeti tekrardan onarmaktır.
Peygamberlik zinciri, son peygamber Hz Muhammedin gelmesiyle son bulmuştur. Kainata rahmet elçisi olarak gelmiş, insanlığı kendi özüne çevirmiştir. Aramıza yaydığı merhamet çizgisiyle insan olma özelliğimizi insanlığa sunmuştur. Ben bu dini sabır ve merhamet üzerine insanlığa sundum ihtarı hepimiz için ne kadar önemlidir.
Büyük bir Allah dostuna, Ondan alarak veliler halkasının ilki olan Hz Ebubekire atfedilen bir duada, Hz Ebubekir şöyle der; Allahım ; sen kamil kudretsin, ne dilersen yaparsın. Benim vücudumu büyüt, o kadar büyüt ki cehennemi yalnız ben doldurayım. Başka hiç bir kuluna orada yer kalmasın
İslamiyette merhamet yok diyenlerin ve merhametin, bu kadar ulvisini, aynı zamanda bu kadar gizlisini görmeyenlerin yüzlerine ne yapmak gerekir ve gözlerinin içine baka baka ne söylemek gerekir? Sizler düşünün.
Çok büyük kalabalıklar bizi hiç bir zaman anlamayacaklar. Anlamakta istemeyeceklerdir. Anlasalardı dünyamız bu hale mi gelirdi?
Biz insanlığın içinden çıkarılmış, örnek insanlar olarak, kolayına ve ucuzuna gitmiyoruz. Ne alemin, en büyük karanlığını hafifletmiş sözde müminler, nede onu alemin en ucuzu diye gören yeni zaman parekendecisi ibiş ( orta oyununda aptal rolünü oynayan oyuncu ya da komedyen )münkirler bizdendir.
Küfür, bizim varlık ve ruh halimizi baştan başa kontrol ediyor. Taş taş yokluyor. El el elliyor. Nerede bir zayıf noktamızı bulursa oradan hücum ediyor.
Kendisini Müslüman zanneden, şuursuzca getirilen bir şehadet kelimesi ( kelime-i şehadet) ve kalbin refakat etmediği beş vakit namazın sesi altında uyuyan, insanları uyandırmak İçin bir adam çıkınca o adamı lekelemek için neler yapıldığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Halbuki Bilinçsiz yapılan ibadette hayır yoktur diyen Ebubekir dikkatimizi bu noktaya çeker.
İnsanlığa, insanlığını öğretmek için uğraşan yiğitler. Artık anlayalım. Bu hileler yiğit insanlığı başsız ve rehbersiz bırakma hileleridir. Artık her birimiz sabır ve merhameti kuşanarak insanlığın ümidi olma yolundan ayrılmayalım. Esen kalın