Kıymetli okurlarım, Üstad Necip Fazıl, "Hürriyet nerede söyleyeyim. Hakka esaret halkasında" der. Bizler hürriyet deyince, insanın her istediğini yapması mı gelir aklımıza.
Modern düşüncede ve modern felsefede özgürlüğün iki temel tanımı tartışılagelmiştir. Birincisi negatif özgürlük anlayışı; buna göre insan, bir şeyi yapabilmesi için önündeki engellerin kalkması ve rahatça hareket edebilmesi için gereken özgürlük. Diğer bir özgürlük ise pozitif özgürlük; kişinin ne şekilde kendisini gerçekleştirme isteğidir. Bu iki kavramı açmamız gerekirse dostlar; benim bu yazıyı yazmam, yada bir yerden bir yere gitmem için önümdeki engellerin kalkması negatif özgürlüğü ifade eder.
Bir amaçla bağlanmak ise yani yazı yazmamdaki amacım, hem kendime hem topluma faydalı olmam yada bir yere gitmemdeki amacım ise pozitif özgürlüğü ifade eder
Özgürlük ile anlam arasında bir ilişki vardır. Özgürlüklerimizden vazgeçmeden anlamlı bir hayat yaşayabilir miyiz? Hayatımıza anlam katabilmemiz için illa özgürlüğümüzden vaz mı geçmemiz lazım?
İnsanın anlamlı bir hayat yaşaması için bir hedef koymalı ve bu hedefe ulaşabilmesi için aradaki engellerin kaldırılması gerekecektir. Mesela ben bir tıp doktoru olacağım insanlığa faydalı olmak benim hedefim olsun. Bu hedefimi gerçekleştirebilmesi için benim fedakarlıklar yapmam gerekir.
Hayatımdan belkide en az on yılımı eğitime ayıracağım. Daha aklımıza gelmeyen belirli fedakarlıklar olacak, gece vardiyası olacak, bazen risk alacağız vb...
Hayatın anlamını, benden aşağıdaki şeylere koyarsam benim özgür olmam mümkün değildir. Hayatımızın anlamı benim üzerimde bir takım hakikatlerde, bir takım davalarda ayırırsam benim özgürleşmem anlamla birlikte mümkün hale gelir. Yani özgürlük kendisinden başlayarak yüce hedeflere doğru yol alması anlamlı bir özgürlüğü ifade eder.
Mesela kulaklarımıza Allah’a kul olmak ağır bir ifade gibi gelebilir. Yalnız kişi Allah’a kul olursa kendisini özgür olarak ifade eder. Demem o ki; kişi Allah’a kul olursa hiç bir şeyin, yaratığın kulu ve kölesi olmaz. Yani modern insan özgür olmak için önünde sayısız tercih vardır.
Yalnız hayatın pratiği çok farklıdır kulağımıza belki istediğimizi yapabilirsin gibi farklı duygular fısıldanabilir ama realitenin hiç öyle olmadığını biliyoruz. İstediğimiz kadar önümüzde tercih var. Modern kapitalist sistemin koyduğu tercih.
Kıymetli okurlarım; bu konudaki yazımı daha iyi açıklayabilmem için önümüzdeki hafta yine bu konuyu açıklamaya çalışacağım.
Görüşmek dileğiyle esen kalın.