Jeolojide ‘fay’ diye bir kavram var. Toprak altındadır. Kırılınca felakete yol açar. İnsanda “ar “ denilen bir kavram var. O ‘ar’ ise damardadır. Çatladı mı felakete yol açar. Sözü hep kulaklarımda çınlar dururdu. Bugün ise bu satırlarda sizlerle buluştu, kıymetli okurlarım.
Ülke olarak büyük imtihandan geçiyoruz. İmtihanın çeşitleri çoktur. Kişiden başlar, aile, akraba, mahalle… Koskoca dünyanın da imtihanı vardır. Bu imtihan dünyasında önemli olan duruşumuzdur.
Hani güzel bir kıssa vardır. Anlatır eskiler, yenilerin önlerini açsın diye, kendilerine bir yön, bir istikamet seçsinler diye.
Behlül Dânâ Hz. yol üzerindeki bir viranenin, yıkılmak üzere olan eğilmiş duvarına bakıp, sık sık akıbetini tefekkür ederdi. Yine bir gün derin bir tefekkürle orayı seyrederken duvar aniden çöküverdi.
Bu hadise Behlül Dânâ Hz. de büyük bir sürura vesile oldu. Onun bu büyük sevincine mânâ veremeyen insanlar, merakla ondaki bu değişikliğin sebebini sordular.
Behlül Dânâ Hz.şu cevabı verdi; -"Duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı!"
Bu ifadelerle onun neyi kastettiğini anlayamadıklarından bu defa şöyle sordular:
-"Peki bunda sevinecek ne var?"
Hazret, şu hikmetli cevabı verdi :
-"Madem ki dünyadaki her şey sonunda
Meylettiği tarafa yıkılıyor,
benim de meylim Hakk’a doğrudur,
O halde ben de ölünce inşallah Hakk’a varırım.
Her insan yaşadığı hâl üzere ölür
ve her kul öldüğü hâl üzere diriltilir.
Nasıl istersen öyle yaşa,
fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin.
Kimi seversen sev ama unutma ki,
bir gün ondan ayrılacaksın.
Dilediğin gibi davran,
lâkin şu da her zaman hatırında olsun ki,
her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.
Öyle ise meyillini iyi seçeceksin ki; gidişin de güzel olsun. İnsan olmak suçu suçların en güzeli, en iyisi en haklısı, en doğrusu olmalı. Ve herkes o suçu ömrü boyunca işlemeli.
Ne güzeldir suçu insanın, insan olması. İnsan kalabilmesi. İnsanca hayatını sonlandırması. Esen kalın güzel insanlar.