Bu senenin Haziran ayının ilk günlerinde Gebze Belediyesi’nin hizmete açtığı halk kütüphanesine giderken alacağım kitabı kafamda tasarladım. Televizyon programlarında nadir olarak gördüğüm konuşmalarını ve araştırmalarını, Müslümanların araştırma ve düşünme yeteneğini, geçmişiyle geleceğini tanıştıran Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın ya bir kitabını yada hayatını anlatan bir eserini ve bu kitap sayesinde hakkında bilgi edinecektim.
Hocamızın hayatını anlatan bir kitap buldum. Sanki kitap benim için yazılmış gibiydi. Ümmetin durumunu, İslam’ın bayraktarlığını yapmış tüm insanlığa tıpta, matematikte, coğrafyada, kozmik bilimde ve daha nice eserlerle dünyamıza ışık tutan o güzide şahsiyetlerin çabalarını çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarmış bir ömür.
Bu haftaki yazımda Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın tarih anlayışını kaleme aldım. Tehlikelere karşı koyma, geleceğe emin adımlarla ders çıkarma, kapsamlı düşünme adına çok önemli bir reflekstir ve nimettir tarih. Aynı zamanda bir hafıza, hatırlatma olan tarihin bilinmesinde geleceği kararlama, tasarlama ve planlama için çok önemli ve mümbit bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Onun için geçmişinizin tozlu raflarındaki sırlara vakıf olmadan geleceği cennetasa kılmak mümkün olamamaktadır. Tarihi yapanlar, şayet yazamamışlarsa, ya da yazılanları okuyacak ve değerlendirecek bir nesil yetiştirememişlerse tarihi yapmayı da becermiş olamayacaklardır.
Bir olayın yerini, gününü, ayını ve yılını bildiren önceki ve sonraki olaylarla bağlantı kuran, karşılıklı etkilenmeleri her milletin kurduğu medeniyetlerin, kendi iç sorunlarını inceleyen bir bilimdir tarih.
Tarih; özelde insanın, genelde insanın hatıra defteridir hatırlandıkça değer kazanan, hedefe yürürken önünü aydınlatan, doğru yorumlama şansı ve imkanı veren, zaman kaybının önüne geçen, aynı acıların yaşatılmasını önleyen önemli bir tecrübe hazinesidir. Milli şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi; “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” Akif’imizin bu sorusuna Sultan İkinci Abdülhamid Han; “tarih değil, hatalar tekerrür ediyor” sözleriyle anlam kazandırmıştır.
Hataların tekrarlanmaması için, tarihin satır aralarının iyi okunması gerekmektedir. Okumak için, tarihin sağlıklı yazılmış olması gerekir. Tarihin olayları, yazıları, yazıtları, anıtları; toplumların gücü ve medeniyetleri hakkında bizlere çok büyük bilgiler verir. Bu bilgiler engelleri aşmamıza yardımcı olur. İnsanlığa ışık tutar. Bu ışıkla bir kültür ve şuur kaynağı olduğunda hem söz kesen hem de denge unsuru ve uzun ömürlü bir hayat insanlığı bekler. Onun için bizlere tarihimizin tanıtılmasında büyük emeği olan ve büyük emek harcayan rahmetli Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın bir röportajında Riyadlı gazetecinin geleceğe ne tavsiye edersiniz sorusuna verdiği cevapla yazıma son veriyorum; “Allah’tan korkun ve çok çalışın.”
Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.