Hukuk konuşalım köşesinin değerli okurları, bu yazımızda anlaşmalı boşanma hususunu genel olarak değerlendireceğiz. Türk Medeni Kanunu’na göre altı adet boşanma sebebi söz konusudur. Anlaşmalı boşanmayı en hızlı ve en pratik boşanma yöntemi olarak nitelendirebiliriz. Anlaşmalı boşanmada tanık vb. delillere başvurulmamaktadır. Eşler yönünden haklı ve haksız araştırması da yapılmamaktadır. Dava dilekçesi ve taraflar arasındaki anlaşmaya dair protokol ile süreç tamamlanabilmektedir. Fakat bu yöntemin uygulanması belirli şartlara bağlanmıştır. Türk Medeni Kanunu ilgili hükmü şu şekildedir: “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”.
Buna göre;
1- Evlilik, kurulduğu tarihten itibaren en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Süre tamamlanmadan önce mahkemeye yapılmış başvuru ile sonuç elde edilemez.
2- Eşler, boşanmak üzere mahkemeye birlikte başvurmalı veya aleyhine dava açılan diğer eş davayı kabul etmelidir. Şu var ki nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi hususlarda eşler mutlaka anlaşmış olmalıdır.
3- Boşanmaya karar verilebilmesi için hâkim tarafları dinlemelidir. Hâkim, tarafların serbest iradesi ile hareket edip etmediklerini tespit etmelidir. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanmada duruşmaya gitmek bir zorunluluktur.
Şartlar ve süreç basit gözükse de boşanma protokolünün hazırlanmasında çok dikkatli olmak gerekir. Hâkim, tarafların anlaştıkları konulara yönelik hüküm kurabilir. Bu konulardaki belirsizlikler daha sona mahkeme hükmünün icrasını geciktirebileceği gibi imkânsız hâle de getirebilir. Eşler arasında mal ve hakların ne şekilde paylaşılacağı, çocukların velayetinin hangi eşte olacağı ve diğer eşin çocuklar ile hangi gün ve saatlerde kişisel ilişki kurabileceği açıkça öngörülmüş olmalıdır. Her ne kadar tarafların anlaşmasına dayansa da mahkeme hükmünün kesinleşmesi ile tarafların elde etmek istediği boşanma sonucu ve buna bağlı diğer talepleri gerçekleşebilir. Bu yüzden, mahkemece hüküm kurulduktan sonra tarafların kanun yoluna başvurmaktan feragat etmeleri de gerekir. Bu şekilde feragat edilmediği sürece, kanun yolu başvuru süresi sona erdiğinde mahkeme hükmü kesinleşebilir.
Sağlık ve mutluluk sizlerle olsun.