Ana konuya girmeden önce bir hatırlatmada bulunacağım. Geçmişte yaşanmış ve farklı sebeplerden kaybolmuş yüksek medeniyetlerden günümüze kalan bilgilerin tamamına ulaşmak mümkün değildir. Bu bilgilerin önemli bir kısmına teknoloji çok gelişince ulaşacağız.
Bazı kavimlerden günümüze yazılı kaynaklar kaldığı için geçmişte yalnız onların bir medeniyete sahip olduğunu söyleriz. Bu çok yanlış bir düşüncedir. Günümüze kadar gelen bilgilerin büyük bir kısmı Antik Mezopotamya, Yunan, Mısır ve Çin kaynaklıdır. Güney Amerika da çok sırlar taşımaktadır. Bu kültürler kaybolmuş yüksek medeniyetlerin tabiri caizse haber spikeridir. Başka hiçbir şey değil. Kendilerinden hemen önce yaşayan ve çok yüksek medeniyete, teknolojiye sahip milletler bu kültürlerden günümüze kalan bilgileri bilseydiler elbette güler geçerlerdi. Günümüzde 3 bin 500 yıl önce yaşamış olan Süleyman aleyhisselam çok yüksek teknolojiye sahipti. 3 bin 500 yıl önceki ilaçlara sahip değiliz.
Bütün keşflerde olduğu gibi insanlık tarihinde aspirini ilk kez keşfetmedik. Milattan çok önce Mezopotamya, Çin, Yunan ve Mısır uygarlıkları ateş, ağrı ve iltihabı tedavi etmek için söğüt ağaçlarından elde edilen özü kullandılar. Yine Çinliler ayrıca romatizmal ateş, soğuk algınlığı, kanamalar ve guatr tedavisinde kavak kabuğu ve söğüt filizleri kullandılar.
Damar tıkanıklığı, kalp krizi ve felcin önlenmesi, ateş ve ağrı için faydalıdır. Son araştırmalar, aspirinin prostat, kolon, pankreas ve akciğer kanseri dâhil olmak üzere belirli kanser türlerinin büyüme oranını ve oluşumunu da sınırlayabileceğini göstermektedir.
Söğüdün kabuğu ile birlikte aspirinin ana maddesi şu gıdalarda daha yüksek miktarda bulunmaktadır. Yeşilbiber, zeytin, mantarlar, domates, turp, hindiba, kayısı, böğürtlen, yaban mersini, kavun, elma, hurma, kuru üzüm, kiraz, badem, yer fıstığı, kimyon, köri, kuru dereotu, kekik, acı kırmızıbiber, biberiye, kekik, zerdeçal, hardal, patates, Brokoli, Salatalık, bakla ve ıspanak. Tabi ki az miktarda olsa da başka gıdalarda da bulunmaktadır.
Aspirin kanı sulandırmaz. Damarların iç kısmının taşlaşıp, katılaşıp kapanmasını önleme etkisi vardır. Gıdalardan ve az hareketsizlikten kaynaklanan kapanma yıllar aldığı halde virüs akciğer damarlarını birkaç günde kapatabilmektedir. Hareketsizlikten kaynaklanan kapanmanın kaynağı yağlardır. Damarlarda taşlaşma olur. Fakat virüsten kaynaklanan akciğerlerdeki damarların kapanmanın kaynağı iltihaplanmadır.
Taşlaşma yoktur. Kan gitmeyince nefes alışı azalır.
Bundan başka aspirinin çok önemli bir faydası daha vardır.
Aspirinin virüs ve bakteri öldürücü özelliği vardır.
Bağırsaklarda emilen aspirin mideye zarar vermez. 100 mg yeterlidir.
Virüse yakalananların daha çok alması gerekir. Zaten doktorlar bu konuda gereğini yapıyorlar.
Sabahları aç karnınıza su asla içmeyiniz. Bedeni zayıflatır. Bağışıklığınız zayıflar. Suya az miktarda bal veya limon veya başka bir şey katınız.