Virüsler soğukta güç kazanıyor. Eskimolar bu virüse yakalanıyor mu?
Tek hücreli virüsten balinalara kadar bütün canlıların bedenleri ortamın ısısından etkilenir. Bu etkilenmenin sonucu olarak bedenleri geçici bir süre güç kaybına uğrar. Beden yeni ortamda yavaş yavaş yeniden güç kazanır.
Virüsün yazın etkisinin az olduğu görüldü. Demek ki bu virüsün sıcaklarda biyolojik aktivitesi azalıyor. Yani gücü azalıyor. Takatten düşüyor. Yeniden soğuk ortama geçince tekrar eski gücüne kavuşuyor. Farklı sıcaklıklarda virüsün güç kaybı ve kazanımı mutasyon değildir.
Biz nasıl ki soğuklarda kalın elbise giyiyorsak virüs ve bakteriler de yaşadıkları normal şartların dışındaki durumlara karşı hücre çeperlerinde değişim olur.
Şunu kesin bir şekilde kabul edelim. Virüsler aptal değildir.
Hatta bir manada hiç bir canlı aptal değildir. Yani şartlara karşı bedenleri biyolojik farklılık gösterir. Yaşamak için biyolojik değişim gösterirler. Soğuğu gören virüsün hücre çeperi kalınlaşır. İnsan bedenindeki antikorlar bu kalın duvarı yıkamadan virüs hücreye girer ve hastalık yapar. Belki kışın vakaların artmasının sebebi budur. Sıcaklarda virüsün hücre çeperi daha incedir. Antikorlar kolayca virüsü parçalayabilir.
Yazın 100 virüs bir kişiyi hasta yapamayabilir. Kişinin bedeni bu 100 virüsü yenebilir. Çünkü virüslerin gücü zayıftır. Ama kışın 50 virüs aynı kişiyi hasta yapabilir.
Kuzey kutbunda yaşayan Eskimoların soğuğa karşı bedenleri çok dayanıklıdır. Kanaatimce koronavirüs bunları kolay kolay hasta edemez.
Sıcak Adana’da virüs kapıp hasta olmayan kişi bir süre için bir virüs taşıyıcısıdır. Hasatlık belirtileri göstermez. Bu kişi virüs bedeninde iken soğuk Erzurum’a gidince bedendeki virüsler güç kazanır ve kişiyi hasta eder.
Deniz seviyesindeki Rize’den çıkıp, daha soğuk bir bölge olan bin metre yükseklikteki İspir’e gelen, taşıyıcı olan ve hasta olmayan kişi İspir’de virüsü yayar. İspir’de hasta olmayan Erzurum’da virüsü yayar.
Peki batıdaki illerde niçin virüs vakaları daha fazla. Bu gayet normal. İstanbul’daki yoğun trafik, araçlardaki kalabalık, hareketlilik, pazarlar ve sosyal aktiviteler yayılıma damardan etki ediyor. İkinci bir konu. 350 bin kişilik Erzurum şehrinde 35 vaka olduğunu düşünelim. 16 milyon nüfuslu İstanbul’da bu hesaba göre 1600 vaka olması lazımdır.
İstanbul için önemli bir ayrıntı daha vardır. Padişah vezire sormuş. İstanbul’da bir günde kaç mevsim vardır. Vezir; Sultanım İstanbul’da bir günde dört mevsim vardır deyince padişah. Vezirim “İstanbul’da bir günde 12 mevsim vardır” demiştir.
Gün içinde farklı sıcaklıklara sahip yerlerde hastalık riski fazladır. Özellikle normal grip vakaları daha fazladır. Soğuk ve serin mevsimlerde Erzurum’da gündüz dışarıda aynı elbise ile saatlerce kalan kişi bazen İstanbul’da aynı elbise ile saatlerce kalırsa hasta olabilir. Çünkü İstanbul’da hava şartları kısa sürede çok değişkendir.
Bunu şunun için söyledim. Normal grip olursanız virüse yakalanma riskiniz artar. Normal grip olmadan önce sizi misal 100 grip hasta edemezken normal gribe yakalandığınızda elli virüs sizi hasta edebilir. Fakat şu bir gerçektir. Ağır grip vakalarını atlatanların virüse yakalanma riski azalır.
Şunu önemle ifade edeyim ki sıcak evinizden bir dakika için dahi olsa sokağa ceket, palto giyinerek çıkınız. O bir dakika bir ömre bedeldir.