Mısır, Sudan, Meksika, Çin, Bosna Hersek, Peru, Yunanistan, Kanarya Adaları, İspanya, İtalya, Endonezya, Tibet, Honduras, Avustralya, Mauritius ve belki dünyanın başka birçok yerinde değişik şekil ve boyutlarda yüzlerce piramit vardır. Keşfedilmeyi bekleyen de bulunabilir. Bunların nasıl ve ne maksatla yapıldıkları hakkında bilimle örtüşmeyen bazı iddialar vardır. Yaşları hakkında daha sağlam bilgiler bulunmaktadır.
Dünyanın yükseklik bakımından en büyük piramidi olan Keops piramidinin her bir kenarı 230 metre uzunluğundadır. Orijinal yüksekliği 146,5 metredir. Piramidin günümüzdeki yüksekliği ise 137 metredir. Meksika’daki Büyük Cholula Piramidi 55 m yüksekliğinde bir Aztek eseridir. Bölgedeki bir dağın iç kısmına inşa edilmiştir. Zeminde 450 metreye 450 metre boyutlara sahiptir. Yani alan bakımından Keops piramidinden 4 kat büyüktür. Bu güne kadar Sudan’da Nubia Çölünde 350’den fazla piramit keşfedildi. Çöldeki 98 m yüksekliğinde küçük bir dağ olan Jebel (Gebel) Barkal gizli sırlar taşımaktadır. Bunun gibi diğer bir çok piramitidin kendine has ilginç özellikleri bulunmaktadır.
Son zamanlarda Fransız ve Japon bilim insanları Keops Piramidinin ortasında ölçümlerle yolcu uçağı büyüklüğünde bir boşluk keşfettiler. Boşluğa belki günümüze kadar ulaşamadılar. Bu keşif Nature dergisinde yayınlandı. Fakat ne maksatla yapıldığı bilinmemektedir.
Antarktika’da da bir piramit olduğu bildirilmektedir. Dünyadan uzay en net Antarktika’dan gözlenir. Nitekim kıtada ABD ve Rusya’ya ait uzay istasyonları bulunmaktadır. Peki, piramitler niçin yapıldı.
Göbeklitepe’deki ve dünyanın başka bir çok bölgesindeki kalıntıların dini maksatlı yapıldığını iddia etmektedirler. Kalıntılar bulunur bulunmaz, ellerinde zerre kadar hiç bir delil olmadan dine bağlamaktadırlar. Bu iddiada bulunanlar ya bilim insanı değildir ya da işin kolayına kaçıp açıklama yapmaktadırlar. Böyle yaparken bilime zarar verdiklerini hiç düşünmüyorlar. Bu kalıntıların yüksek teknoloji ürünü olabileceğinden hiç bahsetmiyorlar. Kanaatimce bütün piramitler teknolojide doğan ihtiyaçtan dolayı inşa edilmişlerdir. piramitlerin dini ve ilmi maksatlar çerçevesinde teknoloji ile inşa edilmiş olmaları elbette mümkündür. İşte bunlardan biri.
Kasas Suresi 38. Ayetinde “Ey Haman. Haydi, benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et). Bana bir kule yap ki Musa’nın (aleyhimüsselam) tanrısına çıkayım” buyurulmaktadır. Bu ayeti kerimeden Mısır’daki bütün piramitlerin yapımında kullanılan blokların olduğu yerde ısıtılarak elde edildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bloklar uzaklardan taşınarak getirilmemiştir.
Fakat burada akla ikinci bir soru geliyor. Gökler o kadar yüksek ki 146,5 metre yüksekliğindeki piramit göklerin yanında bir hiç kalır. Firavun bu kadar aptal mı. Bu kadar yüksekliğe çıkılarak nereyi görecek. Çok ama çok önemli bir soru ile karşılaşıyoruz. Piramitlerden herhangi birini yaptırmak yıllar alır. Çok masraflı bir iştir. Bu kadar devasa piramide ne ihtiyaç var. Bir kule yaptırırdı. Piramitlerdeki sanatı görenler o gün bir kulenin yapılmasının pekâlâ mümkün olacağını elbette ifade ederler. Firavun elbette uzayın derinliklerini incelemek için piramidi yaptırdı.
Kanaatimce piramitlerin yüzlerinde günümüzdeki radarlar gibi uzayı gözleyen, inceleyen, yaklaştıran cisimler vardı. Firavun inşa edilen piramitle uzayın derinliklerini inceledi. Metalden yapılmış bu cisimler zaman içinde aşındı ve yok oldular. Piramitlerin içindeki odalarda dış kısımdaki malzemeler uzayın istenilen noktalarına yönlendirildi.
Dünyadaki bütün piramitlerin dört de de uzayı gözleme, uzaydan bilgi alma cihazları vardı. Peki, niçin radar şeklinde değil de piramit şeklinde. Şimdilik bunu bilmiyoruz. Radar dönerek bilgi alır. Dört yöne sahip piramitlerin dönmesine gerek yoktur. Belki o zamanki teknoloji şimdikinden yüksekti. Belki gelecekte bilim insanları uzayı incelemek için piramit şeklindeki yapıların dört yüzünü kullanacaklardır.
Piramitler astronomik olayları incelemek için yapılmış ve içlerindeki boşluklar da bu maksatla kullanılmış olabilir.
Nitekim Mars’ta piramit yapıya sahip cisimler tespit edilmiştir. Belki Ay’da da vardır. Bunların uzaylılarla hiçbir ilişkisi yoktur. Bu yapılar doğal olaylar sonucu oluşmadıysa ki oluşmaları pek mümkün değildir, dünyadan on binlerce yıl önce uzaya gidenlerin haberleşme ve gözlem maksatlı inşa ettikleri yapılardır. Mars’ta şanına piramit yaptıracak krallar yoktu. Mars’ta dağ kesme ile yapılmış olanlar da bulunabilir. Düzlüğe inşa edilenlerin içinde muhtemelen araştırma maksatlı boşluklar vardır.
Binlerce yıl boyunca piramitlerin dış ve iç yüzeyindeki metal ve cam malzeme yok olup gitti. Belki Mısırdaki piramidin içindeki boşlukta kalıntılar bulunur. Fakat açıklanacağını da hiç sanmıyorum. Geçmişte yüksek teknolojiyi bir sebepten gizliyorlar. Bu dini sebep olabilir. Çünkü yalnız İslam dini geçmişte yüksek teknolojinin var olduğunu haber veriyor. Mars’ta uzay araçlarının çektiği her görüntüyü NASA paylaşmıyor. Bunu o ülkenin vatandaşları dile getiriyor.
Piramitlerin birbirlerine yakın inşa edilmesi uzayı daha iyi incelemek için bir sebep olabilir. Dünyanın dört bir tarafındaki yüzlerce piramidin kralların şanını yüceltmek için yapıldığını zannetmiyorum. Tanrıları da işin içine katmalarını çok saçma buluyorum. Birçok krala hemen tanrılık yüklüyorlar. Kralların gücünü tanrı gücü olarak çevirip yazıyorlar. Elbette kralların bir gücü var, tanrılaştırmak şart mı? Tanrılaştırdığın kralın tanrılığına da inanıyor musunuz?