Diyanet İşleri Başkanlığımız 1-7 Ekim’i “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutluyor. Bu hafta vesilesiyle bugünkü köşemizi camilerimize ayırmak istiyorum.
Kuşku yok ki, insanlığın tarihi cami ile başlar. Yeryüzünde yapılan ilk bina bir ibadet yeri olup, pek feyizli ve insanlar için hidayet rehberi olan Kabe’dir (Âl-i İmran, 3/96).
Peygamberimiz (S.A) Medine’ye hicret edince ilk olarak cami yapımına başlamıştır. Cami, O’nun (S.A) döneminde Allah’a secde edilen yer, ümmeti eğiten ve bilinçlendiren mekân, hayatın merkezi ve toplum faaliyetlerinin odağı olmuştur. Kısaca cami, İslâm’ın ilk yıllarında İslam toplumunun adeta kalbi haline gelmiş, İslâm’ın güçlü çağlarında da bu hep böyle devam etmiştir. Mescidin fonksiyonlarının azaldığı çağlar ise İslâm toplumunun güçten düştüğü çağlar olmuştur.
Hakikat şu ki, insan camilere yabancılaştıkça Rabbine de kendine de yabancılaşır. İnsan ancak Allah’ın evleri olan camilere sığınarak kendini bulur ve yeniden dirilir. Bir insanın camide olması, Efendimizin (S.A) ifadesiyle, kişinin gurbetten yakınının eve dönmesiyle sevinmesi gibi Allah’ı hoşnut kılar (İbn Mace, Mesacid 19).
Cami, kurtuluşun habercisi, Rab’le buluşmanın merkezidir. İslam medeniyeti cami medeniyetidir. İslam şehrinin merkezinde cami, caminin merkezinde de namaz vardır. Camiler, Müslümanları toplayıp bir araya getiren, onların hayatını kuşatan mekânlardır. Camiler, Allah’ın adının anılması için, ibadet için vardır. İbadetin odağı ise namazdır.
Camiler, İslam’ın sembolüdür, imzasıdır; Müslümanların güvencesidir.
Camiler yeryüzüne vurulan İslam mührüdür.
Camiler “Allah’ın evi” olan Kâbe’nin şubeleridir.
Camiler Allah’ı anma adacıkları, Rabbimizle baş başa kalma vahaları, kendi içimize döndüğümüz serin pınar başlarıdır.
Öyleyse bizler camilerin yolunu yeniden keşfetmeli ve mihrabı, minberi, ezanı, salâsı, minaresi ile camiyi yeniden ortak sevgi odağı haline getirmeliyiz.
Başta ilk mabed Mescid-i Haram olmak üzere mescidlerimizi ve camilerimizi imar eden hayrat sahiplerini rahmetle yâd ediyor;
Camilerimize imam, müezzin ve cemaat olarak iştirak edip rahmet-i rahmana kavuşanları rahmet ve minnetle yâd ederek bizleri de cami yolunda istikamet üzere daim kılmasını niyaz ederim.