Kıymetli Gebze Yenigün okuyucuları bu makalede rabbimizin bizlere hidayet rehberi olarak takdim buyurduğu yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimden bu yazımızın ana başlığını da oluşturan Ankebut (örümcek) Suresi yedinci ayet-i kerimeyi zihin ve gönül dünyamızın ana gündemine taşımak istiyorum.
Bu ayette Rabbimiz;
"Biz, iman edip dünya ve âhirete yararlı işler yapanların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendiririz." buyurmaktadır.
Allah indinde hak din İslam’ın en çok önem verdiği, zihinlere yerleştirmeyi istediği ilkelerden birisi şudur:
İnsanın inancı ne kadar yanlış, işleri ne kadar kötü, şartları ne kadar ağır olursa olsun, onun için bir çıkış yolu, bir kurtuluş kapısı daima açıktır;
Yeter ki insan bir kere içtenlikle, samimiyetle Allah’a dönüp, istikametini düzeltsin
Allah’ın istediği rûh temizliğini gerçekleştirsin, kalbini imanla ve hayatını güzel işlerle donatsın.
Bundan sonra artık günahlar anlamını kaybedecek ve tamamıyla silinip yok edilecek; o insan tertemiz bir mümin olarak hayata yeniden başlamış sayılacaktır; hatta ayete göre Allah böyle insanları, yaptıkları iyi işleri sayesinde hak ettiklerinin daha güzeliyle ödüllendirecektir.
Bu mükafatın bir ahiret yönünün bulunduğu muhakkaktır; fakat burada sadece ahirette olacağına dair sınırlayıcı bir ifade bulunmadığına göre, hem ahiret, hem dünya mükafatının kastedildiğini anlayabiliriz.
Özellikle “güzel işler”in her türlü hayırlı, verimli gayretleri; gerek ferdin gerekse toplumun maddî ve manevi gelişmesine, kalkınmasına katkıda bulunan faydalı işleri kapsadığı düşünülecek olursa dünya mükafatı anlamı daha iyi ortaya çıkar.
Eğer insanlar iman edip güzel işler yaparlarsa, Allah da onları eskiden yaptıkları kötü işlerin zararlı sonuçlarından kurtaracak; bundan böyle yapacakları güzel amellerin sonuçlarının daha da güzel olmasını sağlayacak; onların gelişmeleri, güçlenmeleri, huzurlu olmaları yönünde de yardım edecektir.
Ayetteki “salih amelleri işleme” kısmı, Allah’ın rızasına ve yoluna uymayan her türlü kötülüklerle mücadeleyi de kapsadığına göre Allah’ın bu ödüllendirme vaadi, kötülüklerle mücadelede başarıyı, dolayısıyla erdemli bir toplum hasıl etmeyi de ortaya koyar.