Sevgili Peygamber Efendimiz
(Sallallahu aleyhi vesellem)in doğduğu haftayı fırsat bilerek onu anlamaya ve anlatmaya gayret edeceğiz.
(Sallallahu aleyhi vesellem)in doğduğu haftayı fırsat bilerek onu anlamaya ve anlatmaya gayret edeceğiz.
Diyanet İşleri Başkanlığımız
Bu sene "Mevlid-i Nebi Haftası"nın ana temasını "Peygamberimiz, Cami ve İrşad olarak belirlemiştir.
Bu sene "Mevlid-i Nebi Haftası"nın ana temasını "Peygamberimiz, Cami ve İrşad olarak belirlemiştir.
Bu vesileyle makalemizde
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'in irşadda bizlere örnek olduğu usûl ve üslûba temas etmek istiyorum.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem'in irşadda bizlere örnek olduğu usûl ve üslûba temas etmek istiyorum.
Ebû Musa -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bazı emirlerini yerine getirmesi için ashâbından birini vazifeli olarak gönderdiği zaman şöyle buyururdu:
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!”
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!”
(Müslim, Cihâd ve Siyer, 6)
Bu tavsiyede bizlere açıkça verilen mesaj ;
“Şefkat ve merhamet ile insanları İslâm’a davet et!
Bu tavsiyede bizlere açıkça verilen mesaj ;
“Şefkat ve merhamet ile insanları İslâm’a davet et!
Müjdeleyici ol, nefret ettirme! Kolaylaştır, zorlaştırma!”
Rasûl-i Ekrem Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Yemen’in Cened valiliğine tayin ettiği Muâz bin Cebel -radıyallâhu anh-’a bazı tavsiyelerde bulunduktan sonra beraberinde gönderdiği Ebû Musa el-Eş‘arî Hazretleri’ni uğurlarken son tavsiyesi şu olmuştu:
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!”
Müjdeleyici olma, nefret ettirmeme, kolaylaştırma, zorlaştırmama…
Bunlar bir davetçinin veya bir eğitimcinin tebliğ ve irşadda, eğitimde riâyet etmesi gereken çok mühim esaslardır.
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın!”
Müjdeleyici olma, nefret ettirmeme, kolaylaştırma, zorlaştırmama…
Bunlar bir davetçinin veya bir eğitimcinin tebliğ ve irşadda, eğitimde riâyet etmesi gereken çok mühim esaslardır.
Aslında bu esaslar; iyilikleri emretmek, kötülüklerden de kaçındırmak vazifesi ile vazifeli olan her müslüman için geçerli olan esaslardır.
Her konuda üslûp çok mühimdir. Ancak doğrudan insanlar üzerinde tesiri olan konuşmada üslûp daha da ehemmiyetli bir mevzûdur.
Her konuda üslûp çok mühimdir. Ancak doğrudan insanlar üzerinde tesiri olan konuşmada üslûp daha da ehemmiyetli bir mevzûdur.
Yûnus Emre’mizin işaret ettiği gibi; insan bir söz söyler kavgayı bitirir, bir söz söyler canından olur.
Tebliğ ve irşad vazifesini yüklenen kişiler, insanları usandırmamalı, lüzumundan fazla kelâmla muhatabını bıktırmamalıdır. Ayrıca dinlemeye arzulu oldukları vakitleri gözetmelidir.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; vaaz için uygun günleri kollar, bıkkınlık vermemek gayesiyle vaazını belirli zamanlarda yapardı. (Buhârî, Deavât, 69)
“Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.” diye bir atasözümüz vardır.
Yumuşak üslûp, insanlar üzerinde daha tesirlidir.
Hususiyetle İslâm’a davet konumunda olanlar için bu durum, daha da ehemmiyetlidir.
Mü’min, Firavun’a bile gitse yumuşak davranmaktan vazgeçmez.
Mü’min, Firavun’a bile gitse yumuşak davranmaktan vazgeçmez.
Yüce Allah, Hazret-i Musa ve kardeşi Hazret-i Harun’a hitaben şöyle buyurmuştur:
“Firavun’a gidin, çünkü o iyice azdı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır ve korkar.” (Tâ-Hâ, 20/43-44)
Davetçi; yumuşak bir üslûp kullanmalı, hoşgörülü, merhamet ve şefkatli bir yaklaşım sergilemelidir.
“Firavun’a gidin, çünkü o iyice azdı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır ve korkar.” (Tâ-Hâ, 20/43-44)
Davetçi; yumuşak bir üslûp kullanmalı, hoşgörülü, merhamet ve şefkatli bir yaklaşım sergilemelidir.
Zira;
“Rıfk (zarif davranış) işe güzellik katar, rıfktan (zarâfetten) yoksunluk ise, işi kusurlu kılar.”
“Rıfk (zarif davranış) işe güzellik katar, rıfktan (zarâfetten) yoksunluk ise, işi kusurlu kılar.”
(Müslim, Birr, 78)
Yine Allah Teâlâ âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır;
“Allâh’ın rahmeti sayesinde Sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar Sen’in etrafından dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân, 3/159)
Sevgili Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; ömrü boyunca insanlara yumuşak davranmış, getirdiği dîni tebliğde yumuşak bir üslûp kullanmıştır.
Yine Allah Teâlâ âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır;
“Allâh’ın rahmeti sayesinde Sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar Sen’in etrafından dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân, 3/159)
Sevgili Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; ömrü boyunca insanlara yumuşak davranmış, getirdiği dîni tebliğde yumuşak bir üslûp kullanmıştır.
Ümmeti olarak bizler de insanları hayra davet etmede, onları iyiliklere sevk etmede, O’nun sünnet-i seniyyesine uyarak yumuşak bir üslûp kullanmalıyız.
Rabbimiz cümlemizi hayatın her alanında olduğu gibi irşad ve tebliğdede bizlere en güzel örnek olan Sevgili Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed sallallahu aleyhi vesellem'in Sünnetine ittiba ederek
Ahirette livâul hamd sancağı altında haşr'ü cem eylesin.