Hayatın her alanında bizlere en güzel örnek olan Habib-i Huda Muhammed Mustafa (S.A.V.) efendimizin meşhur hadislerinde tarif buyurdukları Ramazan’ı şerifin rahmet safhasından sonra gelen mağfiret iklimini idrak ediyoruz, Mevla cümlemizi hissedar eyleye.
Bir önceki yazımızda "Ramazan ve Kur'an'' vurgusu yapmıştık. Bu yazımızda da sizlerle Sevgili Peygamber Efendimizin bu ayla ilgili biz ümmetine örnek olan sünnetlerinden bahsedelim istiyorum.
Efendimiz (S.A.V.) Ramazan ayında gündüz vakitlerini oruç tutarak, gece vakitlerini de ibadet ile geçirirdi. Allah Resulü hadislerinde oruç tutmanın sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığını, asıl amacın erdem ve ahlak sahibi bir insan olmayı hedeflemek olduğunu vurgulardı.
Efendimiz iftarını acele ile açar ve az yemeye özen gösterirdi. Sahur yemeklerinde de iftar gibi mideyi tam doldurmadan yemeyi tavsiye ederdi. Ramazan geceleri teravih namazı kılardı. Ramazan ayının son on günü itikafa girerdi. Yani tüm vaktini ibadetle geçirmek üzere mescitte ikamet ederdi.
Ayrıca peygamberimiz Kadir Gecesi için de Ramazan ayının son on gününü işaret ederdi. Gece namazının kıymetinin yüksek olduğunu bildiren Peygamber Efendimiz, dinç kalabilmek açısından gündüz uykusu tavsiye ederdi.
Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam her zaman cömertliği ile bilinirdi. Cömert olanın cennete ve Allah'a daha yakın durduğunu bildirirdi, özellikle Ramazan ayında, dayanışma ve yardımlaşmaya önem verirdi.
Herkesin gücü yettiği oranda çevresinde ihtiyacı olanlara yardım etmesini öğütlerdi. Sadakanın en hayırlısının mübarek Ramazan ayı içerisinde verilen sadaka olduğunu anlatırdı. Kur'an-ı Kerim'in indirildiği ay olması hasebiyle, Cebrail Aleyhisselam ile birlikte Kur'an-ı Kerim'i mukabele ile tilavet ederlerdi.