Korona imtihanı ile geçen ikinci bir Ramazan-ı Şerif geçiriyoruz Rabbimiz hem bedensel hem ruhsal sağlığımızı muhafaza edebilmeyi bizlere nasip eylesin. Güçlü inançlar, sağlığımızı korumanın ve hastalıkları çabuk atlatmamızın en etkili yollarından biridir. Sadece hücreler, dokular, organlar, elektriksel ve kimyasal iletişimlerden ibaret değiliz.
Beden ve ruhumuz; yaşadığımız çevre, kültür, inanç, farkındalıkları, sevinç, heyecan ve korkularımız ile müthiş bir etkileşim içindeyiz. Dışımızda, bizi az veya çok ama mutlaka etkileyen kocaman bir dünya, sonsuz bir evren var. Beklenmedik fırtınalarla beklenmedik zamanlarda ani savrulmalar yaşayabilir veya aldığımız rüzgarlarla ummadığınız yüksekliklerde uçabiliriz!
İnançlarımız, manevi bağlarımız, farkındalıklarımız özellikle bu hoş olmayan değişimlerle mücadelemizi kolaylaştıracaktır. Zor anlarda ihtiyacımız olan gücü bize maneviyat sağlayacaktır. Maneviyat, sadece yüksek dereceli bir inanma değildir. Yaşadığımız çevre, ortaya çıkan değişimler ve beklenmedik gelişimler ile bağlantı kurmanın zor zamanlarda "bu da geçer ya hu" deyip ayakta durabilmenin güvencesidir.
Uzmanlar, inancın ve maneviyatın koruyucu ve iyileştirici etkisinden kuşku duymuyor. Güçlü inançlara sahip olanların bağışıklık sistemlerinin daha sağlam olduğunu belirtiyorlar. Şu veya bu şekilde güçlü bir inanç ve maneviyat kozası oluşturabilenlerde, hastalıkların iyileşme süresi de kısalıyor. Maneviyat yaşamın olumsuz koşulları ile mücadele gücünü artırdığı için hayat kalitesini yükseltmekte de etkili bir faktör.
Maneviyat, kişinin kendi aklı ve yetenekleri aracığıyla çevresinde gelişen olayları ve ilişkileri keşfettiği dinamik bir süreç! İşte insanlık ailesi olarak bizlerde geçirmekte olduğumuz bu imtihan sürecini maneviyatımızdan da alacağımız güç ile inşallah daha kolay atlatmaya çalışırız. Ve Kur'an ayında bize en büyük güç kaynağı olan kelam-ı ilahi bu hayatın gerçek hakikatini bize açık şekilde öğretmekte;
"...Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz."
(Enbiya-35)