Günlerden Pazar. İstiklal Caddesi en kalabalık günlerinden birini yaşıyor. İstanbul’u gezmek isteyen yerli ve yabancı turistler de orada şehrin yerlileri de. Hava güzel, şehir güzel, herkesin yanında sevdiği var. Şöyle bir İstiklal Caddesi’ne doğru salınıyor masum insanlar.
İstanbul… Hayallerin şehri. Şüphesiz ki Taksim İstiklal Caddesi’nde İstanbul’un en popüler en gezip görülesi yerlerinden biri. İstanbul’a gelip İstiklal Caddesi’ni gezmeye gitmeyen biri var mı bilmiyorum. Çünkü herkes orayı görmek, o atmosferi yaşamak, kalabalık içinde yürümek, sokak sanatçıların şarkılarına eşlik etmek ister.
Yine öyle bir gündü işte. Hava güzel, keyifler olduğu kadar yerindeydi. Hafta içi işten bunalan, hafta sonu için İstanbul’u gezmeye gelen, İstanbul’a iş için gelen, hayırlı bir işi tatlıya bağlamaya gelen onlarca vatandaş soluğu İstiklal ’de almıştı. Her şey sıradan her şey olağandı. Ta ki saat 16.20 sıralarını gösterdiğinde. İşte o an yine yerinden hortladı terör. Patlama sesiyle inledi İstiklal, patlamanın olduğu yere henüz varmayan cadde üzerinde yürüyen vatandaşlar kaçışmaya başladı. Ama onlar kadar şanslı olmayanlar vardı. Tam patlamanın olduğu yerde olan canlarımız gibi…
Babasıyla İstanbul’a gezmeye gelmişti 3 yaşındaki minik Ecrin. Belki de İstanbul’a istiklale ilk gelişiydi. Son gelişi olduğunu bilmeden geziyordu babasıyla. Babası minik kızının elinden tutmuştu, belki yorulmuş kucağına almıştı. Baba kız geziyordu sadece. Güzel havada İstanbul’un en güzel yerlerinden birini geziyordu. Keyifli bir gündü, ceplerinde güzel anılar biriktiriyor, eğleniyorlardı. Ama olmadı. Şimdi ne baba ne de minik Ecrin hayatta. Yanı başında gözünü kan bürümüş insan olarak dahi tanımlayamayacağım, bebek katili bomba patlattı. Minik Ecrin babası ve onlarla birlikte aynı alanda bulunan 4 kişi daha hayatını kaybetti. 81 kişi yaralandı.
Masum insanlar dün kanlı terör örgütü tarafından saldırıya uğradı. Sadece bir caddede gezdikleri için hayatlarından oldu, yaralandılar. Psikolojik travma kısmına ise hiç değinmek istemiyorum.
Orada ben de olabilirdim, benim çocuğum da olabilirdi. Ailecek gezmeye çıkan biz olabilirdik. Allah belanızı versin. Çünkü başka bir kelimeyle, bir sözcükle olan öfkemi anlatamıyorum. Yazıyorum ama geri siliyorum çünkü terörü anlatacak bir kelime bir sözcük bulamıyorum. Allah nerede ne kadarsanız kökünüzü kurutsun. Çoğalamayın, zihniyetiniz çürüsün, yok olsun. İnsan değilsiniz. İnsan insana bunu yapamaz. Neyin amacı neyin idealini güdüyorsunuz? Neyi hedefliyorsunuz? 3 yaşında ağzı süt kokan bir kız çocuğu size ne yapmış olabilir? Yeter artık ya yeter bu ülke daha kaç masum canını kurban verecek? Ama başaramayacaksınız, başaramadınız ve asla başaramayacaksınız. Hiçbir zaman bu milleti bölüştürüp ayrıştıramayacaksınız.
Bombayı koyup kaçan aynı cinsiyeti taşıdığım o insan müsveddesi yakalanmış. Allah sizi helak etsin. Allah sizi kahretsin.
Patlamada hayatını kaybeden terör şehitlerimize Allah’tan rahmet sevenlerine, ailelerine ve tüm Türk halkına başsağlığı diliyorum. Acımız çok büyük. Bomba Taksim’de patladı bizim yüreklerimizde yankılandı. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bu son olsun! Yeter!