3 Aralık Dünya Engelliler Günü geçtiğimiz Cumartesi günüydü. Engelli kardeşlerimiz, abilerimiz, ablalarımız, çocuklarımız için birbirinden farklı etkinlikler düzenlendi. Etkinliklerin zor olan yaşamlarına dikkat çekildi. Onların engellerini nasıl engelsiz hale getirmemiz gerektiğini düşündük, çözümler aradık.
Engelli birey denilince aklımıza iyi şeyler gelmiyor. Bu dünyada bir insan bahşedilmiş en büyük hazine sağlık. Akıl ve beden sağlığıyla dünyaya gelip hayatının sonuna kadar sağlıklı bir birey olarak devam edebilmek büyük bir nimet. Bizler gün içerisinde canımızı sıkan yaşamsal telaşlara kendimizi kaptırıyoruz, bunu yaparken birilerinin tek isteğinin bizler gibi sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olduğunu unutuyoruz.
Gün içinde yaptığımız en basit eylemler bile engelli bireyler için oldukça zorlayıcı. Mesela canımız dışarıya çıkıp sahilde dolaşmak istedi ya da doğada. Bunu yapmak için çok fazla bir şeye ihtiyacımız yok. Kalkıp giyinip çıkmamız yeterli. Kendi aracımızı ya da toplu taşımayı nasıl kullanacağımızı düşünmeyiz bile. Çıkıp gideriz. Oysa bedensel engelli bir birey için bu çok zordur.
Bizlerin anında eyleme dönüştürebildiği ne varsa onlar için oldukça zorlayıcı ve ön hazırlık yapmayı gerektiren eylemlerdir. Yürüyemeyen tekerlekli sandalyede ömrünü geçirmek zorunda kalan bir engelli bireyin gözünden bakmak gerekirse hayat gerçekten çok zor. Canın dışarı çıkmak istiyorsa kaçıncı katta oturduğun aklına gelir, asansör var mı, tekerlekli sandalyen yeterli mi, velev ki asansör var ve evden tek başına çıktın kapının önüde bir engelli rampası yapılmış mı, yola çıktığında tekerlekli sandalyeni sağlıklı bir şekilde sürebilecek misin? Engellilerin engeline öyle çok engel çıkıyor ki… Bugün bir bedensel engelli kardeşimiz tek başına çıkıp dolaşması gerçekten çok zor. Ki bunun psikolojik boyutu da var.
Bütün engeller aşılıp dışarı çıkılsa bile insanların bakışlarından asla ama asla kaçamıyorlar. Engel neredeyse o tarafa yönelen binlerce acıyarak bakan göz… Bir an için engelli olduğunu unutup sıradan bir birey gibi yaşamak isteyen engellilere bu fırsat asla ama asla verilmiyor. Toplumumuz maalesef bu konuda sınıfta kalıyor.
Bazılarımız bakışları da bırakıp kişiye engelini sorma cürretinde dahi bulunabiliyoruz. “Sonradan mı oldu doğuştan mı” gibi bir cümle var bizim hayatımızda. Ben bu cümlenin toplu literatüründen kalkması taraftarıyım. Yahu birindeki eksikliği ya da fazlalığı görmek ne den bu kadar cezbediyor insanoğlunu? Kendisi de insan ve aslında her sağlıklı birey gibi bir engelli adayı. Hayatın ne getireceği belli olmaz diyoruz ya işte tam da bu noktada çok çok doğru bir cümle. Kimin başına ne geleceği, hayatının nasıl devem ettireceği belli olmaz. Bun sebeptendir ki lütfen ama lütfen engelli bireylere farklı bir gezegenden gelmiş gibi davranmayın. Sokakta, yolda, işte… Gördüğünüz hiçbir yerde ne engelini sorun ne de acıyarak gözlerle bakın. İmkânınız varsa destek olun, hayatlarını kolaylaştırın. Tabi ki bunu o da istiyorsa yapın.
Engelli bireylere engel olayın, hayatının içine karışmalarına izin verin. Her fırsatta yaralarını göstermeyin…