Yaklaşık bir haftadır hepimiz hayvanları konuşuyoruz. Hayvanların barınaklarda uğradığı şiddetin acısı içimizdeyken yurdun dört bir yandan gelen şiddet görüntüleri devam ediyor. İnsanlık öldü diyoruz ya insanlık maalesef ölmedi. İnsanlık şekil değiştirdi. İnsanın değişerek dönüştüğü bu yeni varlık ise oldukça korkunç bir yaratık.
Sosyal medya artık hayatımızın içinde. Hayatımızı idam ettirirken her şeyimizi orada yaşıyor, orada paylaşıyor, orada etkileşime açıyoruz. Haberleri de sosyal medya aracılığıyla yayıyoruz. Ve maalesef sosyal medya sansasyonel haberlere çok açık bir mecra. Ne zaman toplumsal bir olay olsa çok alakasız videolar aniden hortluyor, insanlar araştırmadan o videolara inanıp paylaşıyor. Videolar yayıldıkça yayılıyor.
Derler ya delinin biri bir kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış işte tam da öyle. Biri bir video yüklüyor ardından birçok kişi o videoyu paylaşıyor. Olay alıp başını gidiyor. Oysa ne videonun yaşanan olayla uzaktan yakından ilgisi yok. En son Taksim’de yaşanan terör saldırısının ardından sosyal medyaya düşüne videolar. Parçalanmış insan bedenleri… Oysa o video yıllar önce bambaşka bir olay sırasında çekilmiş görüntüler. Yayılan video hemen binlerce hesap tarafından paylaşıldı, korkan panik içinde olan toplum iyice panik oldu. İnsanlar birbirine karıştı…
Toplumun ruh sağlığının zor günlerden geçtiğini düşünüyorum. İnsanlar maddi manevi bir yoksunluk içerisinde ve ruhen iyi değiller. Bir de üzerine böyle yalan yanlış görüntülerin paylaşılması iyice insanların ruh sağlığını bozuyor. Ve maalesef ki bu telefonlar sadece yetişkinlerin elinde değil. Çocuklar da bu görüntülerden nasibini alıyor. Onları bu sömürüden koruyamıyoruz.
Aynı durum hayvanlarla ilgili paylaşılan videolarda da mevcut. Olay çok acı, hayvanların gördüğü işkenceyi anlatacak bir kelime grubu yok. Ama o paylaşımların sansürsüz şekilde paylaşılmasının amacı nedir? İçinde doğru olanlar var ama çarpıtılıp saçma sapan yerleri işkence yeri diye paylaşan onlarca hesap var. Bunu da apaçık yapıyorlar. Vahşeti bu kadar göz önüne sermek doğru mu? Ben 30’lu yaşlarında bir birey olarak maruz kaldığım görüntüyü hala aklımdan çıkaramıyorum. Neden ya neden paylaşılıyor neden bunlar sansürlenmiyor? Şiddetin bu boyutununda ele alınması gerekiyor. Kimse ama kimse bu görüntülere maruz kalmamalı.
Ve artık sosyal medyayı kullanırken önümüze düşen her şeye inanmayalım. Çünkü karma karışık bilgilerle dolu bir mecra. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestirmek pek kolay değil. Doğruluğundan emin olmadığınız bir şeyi paylaşmayın. Ve lütfen kan revan içinde önünüze düşen videoları paylaşarak duyarlı insan olduğunuz kanısına varmayın. Bu bir duyar değil, bir hayvanın parçalanmış bedenini paylaşmak size hiçbir şey kazandırmayacağı gibi paylaşım yaptığınız insanların psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Duyarlı olacağım diye günlerdir sosyal medya hesapları kasap gibi olan herkese sesleniyorum. Lütfen yapmayın, lütfen paylaşmayın…