Yeni bir ay başlangıcı, sonbaharın ikinci ayı ekim de geldi. Yeni kararlar almak için yepyeni başlangıçlar yapmak için nasıl da güzel bir gün değil mi? Şimdi yeniden başlamalı, yeniden en sevilen şarkılar dinlenmeli, yeniden hayal kurmalı ve yeniden adım atmalı…
Bazen hayatın içinde savrulup giderken bir durup soluk almayı unuturuz. Hayatın akışına kendimizi öylesine kaptırırız ki günler geçer aylar geçer yıllar geçer. Zaman su misali akıp geçer. Bir bakarız ki yıllar yılları bir atlı gibi kovalamış güvendiğimiz gençliğimiz orta yaşa, sonrasında yaşlılığa dönmüş. İçimizdeki çocuk ise olduğu yerde kalmış, durup bir soluk almamızı beklemekle geçirmiş ömrünü.
Pazartesileri sevmeyenlerin aksine ben en çok pazartesileri severim. Hele bir de yeni bir aynın başlangıcına denk geldiyse. Ertelediğim ne varsa sakladığım yerden çıkarıp hayata geçiririm. İşte bugün de tam öyle bir gün. Gizleyip sakladığınız, üzeri toz tutmuş hayallerinizi çıkarıp gerçekleştirmek için adım atacağınız bir gün.
Öyle büyük kararlar olmasına gerek yok bunların. Mesela ertelediğiniz diyete başlayabilirsiniz, dikmeyi bekleyen çiçeğinizi toprakla buluşturabilirsiniz, aramayı ertelediğiniz eşinizi, dostunuzu arayabilirsiniz, gökyüzüne bakıp bulutları seyre dalabilirsiniz, ağaçlık bir alana gidip dökülen yaprakların üzerinde yürüyüp çıkardıkları o sesi dinleyebilirsiniz, her ne derdiniz varsa geride bırakıp yeniden başlayabilirsiniz. Çünkü hayat her zaman kendi bildiği gibi gelir. Bizler ne kadar ipleri elimizde tutmaya çalışsak da hayat kendi yolunu çizer. Biz de onun çizdiği yolda seyahat ederiz. Bu seyahatte mutlu olmak da yoldaki dikenlere takılmak da tamamen bizim elimizdedir.
Pozitif olmak, pozitif düşünmek son zamanlarda en çok istediğimiz şeylerden. Ama hayatın sıkıntıları pozitif kalmak için pek mümkün olmuyor. Dedim ya işte hayat kendi bildiği gibi geliyor. Lakin bizim de unutmamamız gereken bir şey var. Suyun akıp yolunu bulacağı. Sabrın, şükrün, güzel günlerin geleceğine olan inancımızın her türlü kötü günü geride bırakacağını asla ama asla aklımızdan çıkarmamız gerektiğini bir kez daha hatırlayalım. Dedim ya yep yeni bir ay yep yeni başlangıçlar için muhteşemdir.
O zaman bu ekim hepimizin neşe kaynağı olsun. Anın tadını çıkaracağımız, güzel günlere, güzel anılar biriktireceğimiz zamanlara kavuşmayı hayal edelim. Güzel zaman belki de bizlerin hayal ettiği zamanda değildir. Belki de en güzel zaman içinde bulunduğumuz o andır. İçinde bulunduğunuz zamanı heba etmeyin, zamanı da mekanı da güzelleştiren insanın kendisidir. Her anınız her zamanınız geri gelmeyecek. Elinizden kaçırdığınız zamana üzülmemek için yaşadığınız anı özel ve güzel kılın.
İçtiğiniz bir çayın kokusunu içine çekin, yediğiniz bir lokma ekmeğin tadını hissedin, yürüdüğünüz yolu sevin, kendinizi sevin, kendinizin içinde bulunduğu her anı sevin. Yepyeni başlangıçlarınız olsun. Hoş geldin ekim….