Kitap okumak, okuma alışkanlığı kazanmak, okumanın insan hayatına katmış olduğu kalite hepimizin bildiği somut bir gerçek. Okumak, bir kitabın satıları arasında kaybolmak, yazarın kaleminden dökülen her kelimeyi hayal etmek, farklı ülkelere gitmek, farklı kültürleri tanımak aslında kitaplar sayesinde bize çok yakın…
Kitap okumayı çocukluğumdan beri çok severim. Bu alışkanlığı edinmemde en büyük etken öğretmenlerim olmuştur. Hep derim öğretmen konusunda çok şanslı bir çocuk oldum ve bu şansımın bana getirileri hala benim en kıymetlilerim. İlkokulda sınıfımız kalabalık olmasına rağmen sınıf öğretmenimiz zorlu imkânlara boyun eğmez mutlaka hepimize okumamız için kitaplar hediye ederdi. Kütüphanemiz vardı ancak kaynak bakımından çok da zengin sayılmazdı. Okumanın önemini bilen ve bizlere aktarmak isteyen o güzel öğretmenimiz belki de kitapları bize kendi maaşından alır dağıtırdı. Okunan kitaplar değiş tokuş yapılır tüm sınıf bitirince de kütüphaneye konulurdu. İşte benim kitap okuma sevgim alışkanlığım da öğretmenlerimin verdiği emekten geliyor.
İş hayatı, yaşam telaşı derken bazen kitap okumaya fırsat bulamıyorum. Ama ne zaman başım sıkışsa hemen onlara sarılıp en güzel anılarımı yine onlarla biriktiriyorum. Son yıllarda yaygınlaşan online kitap okuma olayları benlik değil. Kitaba elimin değmesi gerekiyor, sevdiğim satırların altını renkli kalemlerle çizmem, sayfalarını bir bir karıştırmam gerekiyor. Kitap okumak kadar bir kitabı okumak için elime almak onu somut olarak tutmak da benim için önemli.
Kitapları ve okumayı çok seven biri olarak bugün sizlerle bir isyanımı paylaşmak istiyorum. Kitap fiyatlarının yüksekliği… Önceleri her ay istediğim kitapları alabilirdim, hiç olmazsa ayda 3 kitap alma kotası koyardım kendime. Ancak son zamanlarda kitap fiyatlarındaki artış kitap aldırmıyor. Artık bir şeyler okumak, sevdiğin bir yazarın kitabını almak, kitap bitince serisini tamamlamak lüks. Evet günümüzde bir çok şey zaten artık lüks ama bari okumak bir lüks olmasın. Herkes istediği kitabı kendine alsın, alabilsin. Kitap aldığı için kendini masraf yapmış hissetmesin. Kitap karın doyurmadığından birçok kişi tarafından lüks algılanıyor. Oysa kitap fazla yenilen bir kap yemekten, fazladan alınan bir ekmekten çok daha kıymetli.
Karın doyurma telaşımızdan ruhumuzu aç bırakıyoruz. Ruhun açlığı guruldamıyor belki aman zaman içerisinde toplumda kendisini çok net gösteriyor. Bir satır okumamış, bir kitap kapağı açmamış insan sayısı artıyor. Bilgisiz, kültürsüz, araştırmaktan, okumaktan aciz nesiller yetişiyor.
Kitaplar ruhun kalesidir. Karnı açı ağırlamak kolay olur belki ama ruhu aç olan birini ağırlamak hiç sanıldığı kadar kolay değildir.
Kitap almak, alabilmek daha mümkünlü olsun. Evet zamlar ortada, görüyoruz yaşıyoruz ancak bu zamlardan en minimize şekilde etkilensin kitaplar. Çocuklarımız, gençlerimiz okusun, kültürlensin, kimse kitapsız kalmasın…