Önceki gün, herkesin gözü kulağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı asgari ücret açıklamasındaydı. Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren yeni asgari ücret belli oldu.
Milyonlarca vatandaşın merakla beklediği 2023 yılı asgari ücreti, dün açıklandı. Yeni asgari ücret: Net 8 bin 506 TL, brüt 10 bin 8 TL oldu. Enflasyonun düşüş sürecinde olduğunu belirten Erdoğan ''Beklenmedik bir durumla karşılaşırsak asgari ücrette ara bir düzenleme yapmaktan kaçınmayız'' diye de ekledi.
Asgari ücrete 2022 yılında iki kez zam yapılmıştı. Ocak ayında yapılan % 50'lik zammın ardından1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, brüt 6 bin 471 TL, net 5 bin 500,35 TL olarak belirlenmişti. Asgari ücret açıklandı açıklanmasına ama ben artık maaşlara gelen bu zamlara sevinemiyorum. Eminim birçoğunuz da öyle.
Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra dünya genelinde yaşanan bir krizle karşı karşıya kaldık. Bütün ülkelerde üretimin durduğu ve fiyatların arttığı bu dönem, pandemi etkilerini yitirmiş olmasına rağmen hala tam olarak atlatılamadı. Hem dünyada hem ülkemizde hızla artan enflasyon nedeniyle alım gücü düşmeye başladı. Peki enflasyona rağmen alım gücünü artırmak için alınabilecek önlemler var mı?
Bir ülkedeki alım gücünü artırmanın en temel yolu, tedavüldeki para miktarını azaltmak ve paraya olan talebi artırmaktır. Talebin fazla arzın az olduğu bir ortamda o para birimi değer kazanır. Dolayısıyla satın alma gücü artış gösterir. Ayrıca ülke içi üretimi artırmak, ithalatı azaltmak ve israfı önlemek gibi çalışmalar da yükselen enflasyon ortamını güçlü şekilde atlatmaya yardımcı olur.
Hepimiz biliyoruz ki alım gücümüz iyileştirilmediği sürece gelen bu zamların hiçbir anlamı kalmıyor. En fazla 2 ya da 3 ay sonra gelen zam eriyor, yine başladığımız noktaya geri dönüyoruz ne yazık ki. Enflasyon arttıkça asgari ücrete zam geliyor, zam geldikçe enflasyon kat be kat artıyor. Adeta kısır bir döngüye girdik. Bu kısır döngüden nasıl çıkacağımızı kestiremiyorum.
Bir taraftan herkesi yeni yıl heyecanı sarmışken beni gelecek olan zamların endişesi sarmış durumda. Gerçekten bu ülkenin bir genci olarak içinde bulunduğumuz süreci endişeyle takip ediyorum ve çok üzülüyorum. Umarım yeni yılda daha rahat bir nefes alacağımız bir ekonomi politikası izlenir ve gerçekten biz vatandaşlar düşünülerek doğru adımlar atılır.
Yeni yıla sayılı günler kala, herkes için temennim şudur ki; ülke gençlerinin geleceğe umutla baktığı, gençliğini doya doya yaşadığı, annelerin beslenme çantasına her gün ne koyacağını kara kara düşünmediği, çocukların sütünden yumurtasından fedakarlık etmek zorunda kalmadan güzelce beslenebildiği, sokaklarda rahatça koşup oynayabildiği; hayvanların, kadınların ve çocukların kendini güvende hissettiği bir ülke olsun Türkiye…