İnsanı insan yapan, ruhu besleyen yegâne duygudur sevgi. İnsanları birbirine yaklaştıran olumlu ve iyi duyguların tümüdür sevgi. Sağlıklı bir çocuk yetiştirmenin temel taşıdır.
Bütün kültürlerde, toplumlarda, insanlarda ve bütün canlılar arasında asla değişmeyen bir dil vardır.
Sevgi dili!
Sevgi ile yapılamayacak şey, aşılamayacak zorluk ve engel yoktur. Bu, o kadar kültürler üstü, o kadar evrensel bir dildir ki, bu dili öğrenmek ve konuşmak için kelimelere ihtiyacımız yok.
İnsanoğlu olarak doğduğumuz andan itibaren sevmek ve sevilmek ihtiyacındayız ve başta anne babamız olmak üzere büyüdükçe sevme alanlarımızı ve sevilme ihtiyacımızı geliştiririz. Başlangıçta sadece anne babamız tarafından sevilmek isteriz. Zamanla arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz, komşularımız tarafından sevilmeyi bekleriz. Çocukken doğal bir içgüdüyle sevmeyi bilirken, büyüdükçe anne ve babamızdan sevgiyi ve sevmeyi öğreniriz.
Bir çocuğu büyütmek demek onun sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamak demek değildir. Çocuk yetiştirirken çocuğa uslu, başarılı, sevimli, güzel, akıllı, zeki olduğu için değil kendisi olduğu, sizin çocuğunuz olduğu için sevildiği inancını aşılamalısınız. Kendini seven ve değerli ve biricik olduğunun farkında olan bir birey yetiştirmek bu dünya için yapabileceğiniz en büyük iyiliktir aslında.
Sevgi her an güler yüz göstermek, sarılıp öpmek, okşamak değildir. İçten bir gülüş, bakışlardaki sıcaklık, yumuşak bir dokunuştur. Çocuk yetiştirirken istikrarlı ve tutarlı davranmak çok önemlidir. Birden değişen sevgi ve sevgisizlik uçları arasında gidip gelmek, sevgiyi şartlara bağlamak çocuğunuza yapacağınız en büyük kötülüktür.
Bahsettiğim sevgi, koşullu sevgi değil. Yemeğini yersen seni çok severim, okulda uslu çocuk olursan öğretmenin seni çok sever. Bu sevgi koşullu sevgidir.
Çocuk koşullu sevgiyi anne babasından öğrenir. Çocuğu gereksindiği sevgiyle tehdit etmek, anne ve babanın çocuklarının hayatları için yaptıkları en büyük hatadır.
Sevgi ile tehdit edilmeyen çocuklar, öğrenmeye daha açık, fikirlerini dile getirmekten çekinmeyen, yanlış yapmaktan korkmayan, başarısızlık kaygısı duymayan, kendini ve duygularını tanıyabilen bireyler olma yolunda ilerleyebilecektir. Koşulsuz bir sevgiyle, hoşgörü ve anlayış ile büyüyen çocuklar güçlerini anne ve babalarının sevgisinden alarak, hayatı ve kendilerini sevmek konusunda daha cesur olacaktır.