Her yıl 3-9 Kasım, Organ Bağışı Haftası olarak kutlanıyor. Ben de bu özel güne dair birkaç şey söylemek istiyorum.
Organ bağışı, bir organın artık görevini yerine getirememesi halinde canlı ya da ölü birinden sağlam olan organın alınarak nakledilmesi işlemidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bağışçı sayısı oldukça az. Uzmanlar, tedavi bekleyen hasta sayısının ülkemizde 31 bin kişi olduğu ve giderek arttığı söyleniyor. Yani 31 bin kişiden fazlası yaşama tutunmak için bir şans bekliyor.
Ülkemizde organ nakli için ‘Sağlık Bakanlığı Bekleme Listesi’ne kayıtlı olan ve bağışlanacak bir organla hayata tutunmayı bekleyen çok fazla hasta olduğu gibi, bu sayı her geçen yıl daha da artıyor. Öyle ki çoğunluğu böbrek nakli olmak üzere listede 31 binin üzerinde hasta umutla bekleyişini sürdürüyor. Listede yer alan yaklaşık 24 bin kronik böbrek, 2 bin 500 karaciğer ve bin 350 kalp hastası bağışlanacak bir organla hayata tutunmayı bekliyor. Bağışçı bulmanın çok zor olduğu bu döngünde yapılan organ naklinde yüzde yüz uyum da çok kıymetli oluyor.
Ülkemizde nakil yapılabilen organ ve dokular; kalp ve kalp kapağı, Karaciğer, Böbrek, Pankreas, Rahim, Akciğer, Kornea, Kemik, Kas Dokusu, Kıkırdak, Tendon, İnce Bağırsak, Yüz ve Saçlı Deri, Ekstremite, Üst Solunum Yolu Organları, Üst Sindirim Yolu Organları olarak sıralanabilir.
Organ bekleyen bir hastanın yerine kendimi koyuyorum. Gerçekten büyük umutlarla beklenen belirsiz uzun bir süreç olduğunu düşünüyorum. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölüyor. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanıdır. Ne yazık ki insan ancak organ alıcısı durumuna gelince organ bağışının önemini fark edebiliyor. Dinen caiz mi değil mi tartışmaları sürüp giden organ bağışına benim bakış açım gayet olumlu açıkçası. Sonuçta bağışçı olmak isteyen kişinin rızası ile gerçekleşiyor ve tedavisi tamamlanan ve sağlıklı organa kavuşan insana bir umut ışığı oluyor. Bir insanın yaşamına umut olmanın neresi kötü ve günah olabilir ki… Tabi ki bu benim görüşüm.
Organ bağışının önündeki en büyük engel, özellikle toplum arasında doğru bilinen yanlışlar ve inanışlar. Organ bağışının dini yönden bir sakıncasının olmadığı; Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından, “Organ bağışı insanın insana yapabileceği en büyük yardımı” olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim’de de “Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” denilmiştir (Maide Suresi Ayet 32)
Gönüllülük esasına dayalı olan organ bağışında bulunmak için 18 yaşını doldurmak ve il sağlık müdürlükleri, hastaneler, organ nakli yapan merkezler ya da aile hekimliklerine giderek bağışçı olmak istediğinizi iletmeniz yeterli.
Siz de bir cana umut ışığı olmak isterseniz, Gebze 15 Temmuz Milli İrada Kent Meydanı’nda kurulan Gebze Fatih Devlet Hastanesi organ bağışı standını ziyaret edebilirsiniz.