Konfor Alanı, kişinin kendini iyi, rahat ve güvende hissettiği bir alandır. Bu alan kişiye çok tanıdık gelen şeylerin olduğu, her şeyi kolay kontrol edebildiği ve risk almadığı bir psikolojik alandır.
Cambridge Sözlüğü, konfor alanını şöyle tanımlıyor: Kendinizi rahat hissettiğiniz, yeteneklerinizin ve azminizin test edilmediği durum. Yani alıştığımız düzeni koruduğumuz, risk almaktan kaçındığımız ve kendimizi güvende hissettiğimiz alanlar ve/veya olgular, konfor alanımız haline geliyor. Yani konfor alanı kişinin ezbere bildiği bir alandır ama gelişim ve öğrenme bu alanda gerçekleşmiyor maalesef. Eğer bir şeye başlamak, gelişmeye ve öğrenmeye dayalı bir şeyler yapmak istiyorsak konfor alanından çıkmamız lazım.
Konfor alanlarımızın içerisinde, alışmış olduğumuz yapılarda her gün işe gidip gelirken birdenbire pandeminin eşiğinde, yeni hayat düzeninde buluverdik kendimizi. Başlarda markete, pazara, dışarıya çıkmaya korkar olmuştuk. Sonra insanoğlu işte, buna da alıştık. Korkudan dışarıya maskesiz çıkmadığımız, aile eşrafıyla sarılıp öpüşmekten bile imtina ettiğimiz günlerden artık pandeminin hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğiyle yaşamaya alıştığımız günlere geldik. Kısacası pandemiyle yaşamayı öğrendik. Daha önce hiç evde geçiremediğimiz kadar zaman geçirip içimize döndük ve kendimizle ilgilenme fırsatı bulduk. Bu açıdan bakıldığında pandeminin bize kazandırdığı güzel, olumlu bir değişim oldu diyebilirim.
Konfor alanından çıkmaya karar verdiğimizde rahatsızlık hissetmemiz çok normal ancak bununla kendimize bir iyilik yaptığımızı ve bu zorluklar sayesinde öğrenmeye ve gelişmeye devam ettiğimizi unutmamalıyız.
Bulunduğunuz yerden bir şey yapmadan daha fazlası istemek size ne kazandırır? Tabii ki hiçbir sey! Bir anda büyük adımlar atmasanız da hedefinize minik adımlarla ilerlemek, yavaş yavaş ihtiyaç duyduğunuz cesareti size getirirken, hedefinize ulaşma yolunda da önünüzü açacaktır. Bir başlangıç yapmak istiyor, ama nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız bu maddelere bir göz atın derim; Hedef belirlemek, düşüncelerinizi geliştirmek, harekete geçmek. Konfor alanını gerçekten geride bırakmanın tek yolu, her gün bunun dışına çıkmak için harekete geçmektir. Mazaretleri bir kenara bırakmak ve en önemlisi yılmamak bence.
Hayat inişli çıkışlı bir yol ve biz insanlar doğup büyüyen gelişen canlılarız. Değişime her daim muhtacız. Kendimizin en iyi versiyonuna kendimizi gerçekleştirmeye programlanmış canlılarız. Bunun için de kendimizi geliştirmek zorundayız.