Kıymetli okurlarım; Peygamberimiz, bunda 1444 sene evvel , ümmetin iki dünyada da huzur ve mutluluğa kavuşması İçin, doğup büyüdüğü Mekke’yi bırakıp Medine’ye hicret etmişti.
Hakkın ve adaletin hayata geçmediği zamanlardı, zalim mazlumu ezer, hesabı sorulmazdı. Büyük küçük belli değil insanlık bir kaos yaşıyordu.
Allah; “sizin içinizden size, sizin gibi bir peygamber geldi” ifadesiyle , Cahiliyenin bile “ el emin” dediği kutlu elçiyi insanlığa seçti. ümmetin kurtuluş reçetesi olan “ Vahiy” ile o kutlu elçiyi destekledi. O elçi ise “ vahiy” ile kainatı aydınlatan, Saadet asrının temellerini atıyordu.
Bu “vahiy” ( Kur’an-ı Kerim). Önce gönülleri ve ruhları ( şirkten) temizliyor. Sonra temiz olan gönüllerden, hayata akıyordu.
Cahiliye devri son buluyor, Saadet çağı buram buram dünyaya yayılıyordu.
Dostlar ;bu haftaki yazımda ümmetin kurtuluş reçetesi olan “ Vahy” ele alacağım. Onu önce kendime sonra bütün insanlığa davet edeceğim. Çünkü kurtuluşumuz bundadır. Bu emanetlerdedir.
" Ey ilâhî misafir "!!
Açtım kalbimin kapılarını, ardına kadar.....
Bekliyorum gel.....!
Ebedi saadetimize vesile ol.......!
Rabbime kavuşmamıza vesile ol.....!
Kul... olayım razı olmuş bir kul......
Çoraklaşmış gönlümüz neşv'ü nema bulsun......
Kavuşsun huzura, kavuşsun, itminana.....
Kirlenmişliklerimizden arındır bizleri.
Huzura gark olsun , gönlümüz ve dünyamız sûkuta ersin.....
Yalnızlığımızda dostumuz ol. İnsanlık kan ağlıyor, dindir göz yaşlarımızı
Gel... dostumuz ol.....!
Gel... yoldaşımız ol......!
Gel... dimağımız dinlensin......
Gel... ocağımız şenlensin......
Gel... etrafımız cennet bahçelerinden bir bahçe olsun.....
Gel... Birliğimizi sağla....!
Gel... dostluklarımızı arttır.....!
Gel... Bizleri birleştir......!
Gel... Çok özledik..
Gel... Hep yollarını gözledik......
Miraçtan döner gibi gel......
Hiradan iner gibi gel......
Çoraklaştı gönüller......
Gözlerimizde ki ğışaveyi kaldır.....!
Kulaklarımızda ki vakrayı kaldır.....!
Kalplerimizde ki ekinneten'i kaldır.......!
Cümlemizi ilâhî rahmete daldır.......!
Tut ellerimizden kaldır........
İlahımızın (Ahâd) eşi benzeri olmayan, EL MÜTEÂL idrak ötesi olan olduğunu bildir.......!
“Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükunete erenler dir. bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.”
“Doğrusu kur'ân, mü'minler için bir kılavuz ve rahmettir.”
Gözümüze,
kulağımıza, kalbimize, ellerimize, ayaklarımıza, bütün azalarımıza nazil ol.
Dostlar; yazımı Alvarlı Efenin duası ile bitiyorum.
Bu dârı benim başıma dar eyleme yâ Rab
Ağyâr elemin gönlüme bâr eyleme yâ Rab
Kurtar kerem et pâdişehüm kayd-i sivâdan
Âzâd olayım kârımı zâr eyleme yâ Rab.
Esen kalın.