Geçtiğimiz hafta sonu, kamu personeli olmak isteyen milyonlarca aday KPSS’de ter döktü. Ancak sınav sonrası ortaya atılan iddialar sınava giren adayların hevesinin kursağında koydu.
KPSS’nin ülkemizde yapılma amacını bir hatırlatayım istedim. Kamu Personeli Seçme Sınavı ya da kısaca KPSS, 18/3/2002 tarih ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na istinaden ilk olarak 2002 yılında ÖSYM tarafından hazırlanıp, uygulanmaya konmuştur. Türkiye'de bazı devlet kurumlarına personel alımı için yapılır. Yönetmeliğin amacı Madde-1’de: “Bu Yönetmeliğin amacı, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atanacakların seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla yapılacak sınavların genel ilkeleri ile usul ve esaslarını tespit etmektir.” şeklinde ifade edilmiştir. Söz konusu sınav, daha önceki senelerde uygulamada olan Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) ve Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sınavı'nın (KMS) birleşimi niteliğindedir. Sınavın ana amaçları arasında; kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak olan personel istihdamının, şeffaf ve adaletli bir biçimde gerçekleşmesi ve sınav rekabeti içinde personel kalitesini en üst düzeye çıkartmak sayılabilir.
İlk olarak 2002 yılında uygulanmaya başlayan sınavın temeli adaletli seçime dayanıyor. Fakat günümüze gelindiğinde görüyoruz ki sınav, yola çıkılan amacının dışına taşmış. Milyonlarca insan torpilsiz pardon (referanssız) işe girmek için gecesini gündüzüne katmış bu sınava hazırlanmış. Evlenecekler evlenmemiş, çocuk doğuracaklar çocuk planından vazgeçmiş, yeni mezun olanlar özel sektöre girmeden şansını denemek istemiş… Yani herkes bir umut memur olmak için kendilerine sunulan bu adil olarak gördükleri sınava katılmış. Gelin görün ki sınav sonrası ortaya çıkanlar, adayların güvenini yerle bir etmiş durumda.
Bu sınavların amacı insanların kendi emek ve başarısıyla bir yerlere gelmesini sağlamak değil mi? Gerçekten hak edenin hak ettiği mevkie gelmesini sağlamak değil mi? Torpili, liyakatsizliği ortadan kaldırmak değil mi? Ankara’da dayısı olmadan da bir yerlere gelinebileceğini göstermek değil mi? Yahu nedir bu hak çalma, hak yeme isteği? Yazık değil mi milyonlarca insanın emeğine? Nasıl olur da milyonlarca insanın yarıştığı bir sınavda bu tür skandallar yaşanır?
KPSS 2022’de neler oldu? Sınavda sorular çalındı mı? Yoksa farklı bir yayınevinin KPSS 2022 sorularını tıpa tıp tutturması tesadüf müydü? Akılda cevabı olmayan binlerce soru. ÖSYM Başkanı’nın görevden alınmasıyla başlayan süreçte Devlet Denetleme Kurumu üyeleri ÖSYM’ye giderek inceleme başlattı. Çıkan rapor Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletilecek. Sonucu ben de milyonlarca insan gibi merakla bekliyorum. Ancak bildiğim bir şey varsa artık hiç kimsenin içi çıkan sonuçla tatmin olmayacak.
Sınav soruları çalınmamış, soruların benzerliği tesadüf şeklinde çıkan bir sonuç milyonlarca insanın güvenini kıracaktır. İnsanlar, aradan yıllar da geçse sınavda şaibe olup olmadığından emin olamayacak, aynı sınavda kendisinin atanamayıp arkadaşının atanmasından ötürü içinde ukte kalacaktır. Bana göre bu sınav iptal edilmelidir. Milyonlarca insanın aklında, içinde bu derece güvensizlik oluşturan, asıl amacı dışına çıkan bir sınav ile kimse atanmamalıdır. KPSS 2022 adaletli bir şekilde yeniden yapılmalıdır.