Herkesin merakla beklediği o mübarek ay geldi, çattı. Neyden mi bahsediyorum? Kafamızı nereye çevirsek gözümüze çarpan ‘İndirimler bitmeden, stoklar tükenmeden hemen al!’ ‘Herkeste var, sende de olsun’, ‘İndirim varken al bulunsun’, ‘Şimdi almazsan fiyatı artınca alman gerekecek, en uygun zaman şimdi’ gibi sloganlarla başımızı döndüren sonra da ocağımızı söndüren indirim kampanyalarının sloganları ile dolduğu o mübarek ay; Efsane kasım ayından bahsediyorum.
Özellikle medya araçlarının etkisiyle öne çıkan indirim ve kampanyaların vatandaş tarafından büyük ilgi görüyor. Görüyor görmesine de gün sonunda ne kredi kartında ne cebinde beş kuruş kalmadan ardına baka baka evine dönüyor.
Covid-19 salgını sonrasında değişen dünya düzenine bazı konularda toplum olarak çok kısa sürede uyum sağladık. Çevrimiçi alışveriş bunun örneklerinden. Sanal sepeti doldurmak, fiziksel alışveriş sepetini doldurmaktan daha pratik, daha hijyenik evet! Ancak sağlık için sağladığı avantajı cüzdanımız için maalesef sağlamıyor.
Bir alışveriş merkezine gittiğimde en fazla yemek yiyip, biraz dolanıp hiçbir şey almadan çıktığım zamanlar çoğunluktadır. Bekar bir insan olarak şu durumdayken üç kişilik bir ailenin faturası elbette daha fazla olacaktır. Ve zaman zaman düşünürüm; İnsanlar ekonominin kötülüğünden hayat pahalılığında bu kadar yana yakıla bahsederken ‘Nerden geliyor bu değirmenin suyu?’
-Kredi kartlarından herhalde!
Diye kendi kendime merakımı giderdikten sonra tıpış tıpış evimin yolunu tutarım. Ben de bir kredi kartı kullanıcısıyım…kullanıcısıydım daha doğrusu. Eskisi kadar iyi bir ilişkimiz kalmadı kredi kartımla. Aramız biraz limoni anlayacağınız. Yani şuan değil efsane kasımı görmek, şahane başımı alıp köyüme göç edip bağ bahçe ekip dikesim var.
Hayır bir şey alamadığımız gibi, indirimlerin kaçırılmaması gereken bir fırsat gibi lanse edilmesi bizlerde ‘Baak! Emin misin? Aldın aldın! 2 gün sonra zam gelir, hiç alamazsın! Benden söylemesi…’ gibi beynimizde dönüp dolaşan düşüncelerle hop oturup hop kalkıp sinir stres sahibi olup akıl sağlımızın sınırlarında çayda çıra oynadığımız şu mübarek günleri sakin bir şekilde atlatmayı diliyorum hepimize.
Bu kasım da gelir geçer a dostlar! Önünüzde bir de Black Friday denen ‘Kara Cuma’ indirim günleri var. Sonradan kara kara düşünmemek için siz siz olun, bir an gaza gelip sepetleri doldurmayın. Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Kalın sağlıcakla…